11 Mayıs 2013 Cumartesi
Brandon Sanderson - Elantris
Son yılların ünü pırıl pırıl parıldayan fantastik kurgu yazarlarından Branden Sanderson'ın bu ilk romanı, yaratıcı yazarlığın ve satırları detaylı tasvirlere ayırmamakla birlikte imgeleri doğal akışı içinde hayal etmemizi sağlayan tutumluluğun ve dolayısıyla akıcı hikayeciliğin güzel bir örneğini sunuyor. Din, politika ve entrikaların konu edilmesiyle bir nevi Mistborn serisinin girizgahı gibi düşünebilir hatta. Ancak yazarlığının ilk yayımlanan kitabı olmasına bağlı olarak problematik yanları da sergilediğini söylemek mümkün. En çok metnin aniden ve hiç de tatmin etmeden sonlanışı bu zayıflığı gösteriyor. Yaratıcılık demişken Arelon ülkesinde herhangi bir ayrım gütmeden insanları dönüştürerek tenleri parıldayan ve havaya çizilen rünler sayesinde yapılan büyüyle donatan ölümsüz Elantris ırkına çeviren bir olayın anlatılarak başlatılmasını kastediyorum. Kendi şehirlerinde bir nevi tanrı muamelesi görerek yaşayan bu ırkın kaderi 10 sene önce değişmiş ve sadece büyü güçlerini yitirmemişler aynı zamanda zombie misali çirkin yaratıklara dönüşmüşler. Bununla birlikte Elantris halkını yaratan dönüşüm olgusu devam etmiş fakat bu sefer dönüşenler lanetlenmiş Elantris ırkına benzedikleri için karantina altında tutulan Elantris şehrine zorunlu sürgüne gönderilirler. Ani bir fiziki çürüme altında eriyen şehirdeki insanlar yemeğe ihtiyaç duymamalarına rağmen sürekli açlık çeken ve bir kıymık parçasının acısını dahi ilelebet hissederek sonunda acılardan zihinlerini kaybeden, çoğu zaman yerde hareketsiz yatan bir güruha evrilmiştir. Şehir ise acımasız üç çetenin kontrolü altındadır. Aleron halkı ise efendi olarak gördükleri bu insanlar düşer düşmez ayaklanmış, çoğunu yakarak öldürmüş geri kalanları bir zamanların gümüş gibi parlamış şehirlerinde hapsetmişlerdir. Yerine komşu şehirde tüccar sınıfı iktidarı geçerek yeni krallığı inşa etmiştir.Yeni feodal sınıf da zenginliklerine göre oluşturulmuştur. Kralın oğlu Raoden, Arelon'un bu yönetimine karşı muhalefeti örgütlemeyi çalışırken ve komşu ada ülkesi Teo'nun prensesi ile politik bir manevra gereği evlenmeden hemen önce dönüşümü yaşar. Ailesi öldüğünü duyurarak Elantris'e gönderir oğullarını. Gelgör ki idealist prens Elantris'de kazandığı arkadaşlıkların da yardımıyla birlikte çeteciliğin önüne geçerek insanlarına umut aşılamaya başlar. Böylece kentte yeniden üretim başlayacak çürümüş yapılar ayağa kaldırılacaktır. Diğer yandan aşina olduğu aon denen rünleri çalışarak Elantris'i yaratan büyünün neden bu toprakları terkettiğini araştırmaya koyulur. Diğer yandan her ne kadar Raoden'i öldüğünü zannetse de bu durumun evlilik anlaşmasını geçersiz hale getirmediğini bilerek kendi ülkesinin de çıkarlarını düşünerek hareket eden prenses Sarene kısa sürede kralın tam bir hödük olduğunu farkına varır ve Raoden'in soylu destekçilerinin en azından bir kısmını tekrardan örgütlemeyi başarır. Bu süreçte bu ülkede soylu ve amatör aşçı olarak hayatını devam ettiren esrarengiz amcası ve onun ailesinden destek alır. Bu mücadelenin diğer hedefi de doğudaki Derethi denen askeri dinin teokrasisi altında yaşayan yayılmacı bilmemne ülkesinin elçi olarak oldukça tehlikeli Hrathen'i göndermesidir. Bu kişi güneydeki bir ülkede cumhuriyet aristokrasisini yokederek ülkeyi Derethi yayılmacılığına açarak binlerce ölümle sonuçlanmış kanlı bir devrimi örgütleyen kişidir. Peygamber olarak gördükleri liderlerinden aldığı talimat ise Arelon'un üç ay içinde din değiştirmesi yoksa askeri yollarla ülkenin yokedileceğidir. Güneyde yaptıklarını kendi vicdanına sığdıramayan Hrathen bir süre sonra kontrolünü kaybettiiği fanatik yardımcısı Dilaf'ın yardımıyla bir yandan halka propaganda yoluyla, ama daha çok soyluları etkileyerek kralın yerinden edilmesi hedefiyle zaman kaybetmeden entrikalara başlar. Sarene ile zıtlaşmaları bir tür medeni düşmanlık seviyesindedir. Hatta alt-metinde gördüğümüz gibi Hrathen'in Sarene'ye bakış açısı takdirden platonik bir aşka dönüşmüştür. Kralı devirmeyi düşünürken Hrathen'in politikaları sayesinde tam tersine onu ayakta tutmaya çabalayan Sarene, yanlışlıkla kayınbabasının insan kurban eden gizemlere bulaştığını ifşa edince ülke kralsız kalır. Hrathen'in destekçilerinin başa geçmesini engellemek için kendi destekçisi zengin bir yaşlı soyluyla tam evlenerek iktidarı alacakken Sarene de Elantris'e dönüşür. Aslında geçici bir görüntü değişikliğine sebep olan bir zehire maruz kalmıştır. Elantris'e atıldığında orayı örgütleyen ve kendi kimliğini Ruh ismiyle gizleyen Raoden'in grubuna ki aralarında daha önce bir yardım kermesi faaliyeti sayesinde güvensiz temellerde bir tanışıklıları mevcuttu, katılarak bu insanları daha iyi anlar. Hrathen, şehrin kapısında kendi tanrısına dualar edip zehrin etkisi geçen Sarene'yi iyileştirmiş gibi yapınca nüfuzunu daha da pekiştirir. Kendi destekçisi de zaten kral olmuştur bu arada. İlüzyon büyüsü ki büyünün engellenmesinin bir yönüyle sebebini çözmüştür Raoden, ile kentten kaçan Raoden'in de dahil olduğu muhaliflerin toplantısı, yeni kral tarafından ihanet sonucu basılır. Sarene'ye yardımcı olan o yaşlı soylu öldürülür. Bir isyan başlar ve bu sefer de yeni kral ölür. Bu esnada Dilaf'ın aslında hiyerarşik olarak Hrathen'den daha üstün olduğu ortaya çıkar. Çeşitli büyüler ve işkencelerle Derethi gençlerini savaş makinelerine dönüştüren bir manastırın başrahibi olarak şehir içinde gizlediği ordusuyla katliam başlatılır. Meğerse peygamberleri Hrathen'i sırf Aleron'un aklı karışsın diye oraya göndermiş ve baştan beri niyeti kendine muhalif kalan son iki ülkedeki her vatandaşı katletmekmiş. Hiç bir şeyden haberi olmayan Hrathen kendini sorgulamaya başlar artık. Hayatta kalan tüm halk, Elantris'e gönderilir. Geriye kalan Elantris ırkından olanlar bir küme olarak ateşe verilmek üzere üstüste yığılır. Tam yanıyorlarken Raoden büyünün neden cortladığının sebebini bulur. Bu rünler ülkenin genel coğrafyasından beslenmektedir. Bir deprem sonucu değişen coğrafi şekle göre rünlere bir çizik atmak gerekmektedir. Ama bu yetmez. Elantris ile komşu şehir arasında toprağa sopayla çizik atması da gerekmektedir. Elantri halkına bağlıdır simgesi olarak felan. Sonuçta Elantrisliler yine ışık insanı olarak ateşten doğar. Raoden istilacıları kovar. Yalnız Dilaf Sarene ile Hratheni de bir grup askerle alıp Teo ülkesinin kralının din değiştirme törenine gider. Aslında amacı tüm filosunu yokedip sonrasında ülkesinde rahat rahat katliam başlatmaktır. Neyse Hrathen, bunlara yardım eder. Raoden kendini adaya ışınlar. Dilafla savaşır. Ama Elantrisden uzaklaştıkça gücü azalmıştır. Bir bakar ki diğer Elantrislerde arkasınan gelerek Teo istilasını durdurur. Ama yine de Dilaf'ın saldırısını savuşturamaz. Yine Hrathen ölmeden önce gelir artistik harketlerle Dilafı kara toprağa gönderir. Kendi de onunla birlikte. Sonrası mutlu son işte.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder