24 Mayıs 2011 Salı

Edvard Grieg - Peer Gynt (Paavo Järvi/Estonian National Symphony Orchestra/2005)


Aslında 1800'lerin sonunda yazılan bir soundtrack bu, Norveç'in ulusal simgelerinden biri olan Perr Gynth isimli bir karakterin hayatının anlatıldığı tiyatro oyunu için yazılan süit doğası gereği inişi çıkışı değişen temposu ile takip etmesi kolay bir seyir izliyor. Dolayısıyla nakaratlı alışageldik popüler dinleyiciye hitap etmediğini söylemek şaşırtıcı olmayacak. Zira klasik müzik sularında kulaç atıyoruz. Fakat müzikteki duyguyu anlayabilmek için az çok hikayeyi bilmemiz gerekli. Şarkıların isimleri bile hikaye gönderme yapıyor çünkü. Fazla zahmet etmeyin, wikipedia'yı biraz araştırdım.
Norveç'in bir köyünde serseri genç Peer Gynt böyle dolanadururken anası bak ah oğlum! der, zengin ağa kızını kaçırdın işte bu gece başkasıyla evleniyor. Düğünde Solveig isimli başka bir kıza gözkoysa da reddi yer Peer. İçer içer aklına anasının sözleri gelir, bak kaçırdın felan diye düşünürken gelini kaçırıverir, bildiğin dağa kaldırır. Sonra kaçak olur dağlarda, başını taşa vurur. Dağların troll kralının kızı ile saraya gider. Burada çok ünlü müfettiş Gadgetvari In the Hall of the Mountain King çalar. Trollerden egoizm manasında bir şeyler kapar. Oyun aslında topluma felsefeden de beslenerek eleştirel bir bakış getiriyor. Bize değil canım, Norveç toplumuna. Sonra Peer Soleig ile yaşamaya başlamışken, troll kralının kızı yanında bir çocukla çıkagelir. Ahanda çocuğun der lanetler Peer'i. Peer annesinin ölümüne de tanık olduktan sonra bunalımda denizler ötesine kaçar. Kuzey Afrika'da maceradan maceraya atılır. Yine pek keyifli valsvari Anita's Dance ya da etnik Arabian Dance bu dönemi temsil ediyor. Ki albümün en güzel kısmı ortaları. Erkek vokalin söylediği Peer Gynth Serenade ve sopranolu Solveig Song da burada yer alıyor. Peer Norveç'e dönerken gemisi batar. Parasız pulsuz yaşlı bir adam olarak yurdundadır. Hayatını boşa geçirmiştir, anlatacak günahı bile yoktur. Hayal ile gerçeğin karıştığı son sahnede ana kucağına geri dönür baş karakter. Sanırım yazar da benlikten vazgeçerek dine sığınmanın nimetlerini öğütlüyor sonunda.

8,75/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder