7,50+/10
27 Aralık 2025 Cumartesi
Agalloch - Of Stone, Wind, and Pillor (2001, EP)
25 Aralık 2025 Perşembe
Behemoth - Zos Kia Cultus (Here and Beyond) (2002)
8,0+/10
24 Aralık 2025 Çarşamba
Pinhâni - Hayali (2023)
yoksa kırık bir kalple
yaşamak kolay değil
Pinhaniyi sever saygı duyarım. Sinan vokalin bazı tınıları gönle işler. 2020'li yıllarda da önce Dünyadan Uzak ve sonra da bu albüm vasıtasıyla Bilir O Beni ile kendini yeniden hatırlattı. Bu albümde eski ayarda şarkılar yer almaya devam ediyor. İyi Böyle, Kimse Görmesin Seni, Bana Bi Yol Ver, rega etkisinde olması sebebiyle biraz garip Sakinleştim gibi gibi. Ancak albümün en değişik tarafı ki arkadaşlar da benim kafadan çünkü Yine bir Gülnihal gibi klasik besteleri İngilizce uyduruk terennüm etmem gibi, onların da türkü formatında İngilizce güfteli şarkıları besteleyip bizimle paylaşmaları. Toplamda 3 parça bu şekilde albümde yer bulmuş. Kötü haber ise şu, kötüler. Artık alışmadığımızdan mı, oryantalizm hissiyatı mı nedir bilmem. Albümdeki eski formüllerin yazgısını kıran tek şey biraz da Akıl Eldes gitarı. Binanalayhhyh böyle grupları atlaslara sarmalı bu devirde.
7,0/10
23 Aralık 2025 Salı
Yann Tiersen - Rue des cascades (1996)
7,50+/10
21 Aralık 2025 Pazar
bar italia - Tracey Denim (2023)
6,75+/10
20 Aralık 2025 Cumartesi
Boxcutter - Glyphic (2007)
6,75-/10
19 Aralık 2025 Cuma
Mammal Hands - Gift From the Trees (2023)
6,75/10
18 Aralık 2025 Perşembe
Darkthrone - The Cult Is Alive (2006)
6,75/10
17 Aralık 2025 Çarşamba
Döngü (sezon 1) - Brooklyn Nine-Nine (Sezon 6-7-8) - Eric - Vinland Saga (sezon 1)
Eric Benedict Kumbırmumbır'ın başrolünde oldukça iddialı bir Netflix mini dizisi. İzlemesi keyifli olsa da liberal ve açık fikirli kişilere hitap ediyor. Yönetiminde de sıkıntılar var. Daha iyi olabilirdi yağni. Benedict baba, susam sokağı gibi yaratıcısı olduğu bir kukla şovunu yönetiyor. Ama kafası biraz git gelli, karısıyla kavga ediyor sürekli. Sonunda da dengesiz ve agresif tavırları bu memnuniyetiz ortamla birleşince oğlu evden kaçıyor. Bir yandan gay ve siyah bir polis ki sevgilisi AIDS'in son safhalarında, çocuğu arama görevini yönetirken, örneğin siyah ve gay başka bir kayıp çocuk ile çok ilgilenmediği için çocuğun annesi tarafından suçlanıyor. Bunu vicdan yapıp iki dosyayı takip etmeye çalışırken amiri dahil diğer polislerin önüne engel çıkardığını fark ediyor. Benedict iyice alkol bataklığına düşüyor, şizofrenliği hortluyor, oğlunun planlarını yaptığı devasa kukla Eric'i canlı görmeye başlıyor. TV kanalı yöneticileri ile takışıyor ve kendi programından kovuluyor. Oğlunun yaptığı resimlerden oğlunun evsiz bir adamı izleyip kanalizasyon ve metro tünellerinde onlarla gönüllü kaldığı yere kadar izleri sürüyor. Karısı ise çocuğu arıyorum görüntüsünde ama aslında bir ilişkisi var. Ve çok ilginç, dizide hep o haklı. Benedict ondan özür diliyor, ben sana destek olamadım, beni aldatmakta haklısın diyor. Bu kadar liberallik de fazla yafu. Neyse olay olay çocuk bulunuyor, gay çocuğun ise valilik nezdinde siyasal skandallarla alakası ortaya çıkıyor ve polisin de çocuğu öldürüp olayı örtbas ettiği. Evet, diziler bir mesaj vermek zorunda değil ama bu dizinin ne fikir verdiğini de anlamak güç.Vinland Saga oldukça yeni ve şu an iki sezona sahip bir anime. Sezonlar da yüklü, 24 bölüm var. Çizgiler mükemmel diyemem. İki boyutlularda karikatürize bir yanı bulunuyor, yakın çekim tepki gösteren yüz hatları da bir garip. Ama sürükleyiciliği ki intikam hikayeleri hep çekicidir, detaylarda boğulmayı engelliyor. Güçlü öyküsü başroldeki çocuğun Thorfir, intikamla kafayı bozmuş, empatiden ve duygudan yoksun, agresif tek boyutluluğuna da takılmamamızın önüne geçiyor. Attack on Titan da böyleydi de onda pes etmiştim ben. Bir rahatsız eden tarafı da savaşkan ağbilerin fantasik güç gösterileri yapması. Gerçek olaylardan esinlenmese hadi neyse de, böyle olunca realist çizim ve hikayelerle bir tezatlık oluşuyor. Bunlar minimal şeyler. Özetle bu kanlı yapım izlenir.
Çok güçlü bir viking reisi var, bir askeri bölüğün başı. Artık savaştan bıkmış ve bir savaş esnasında kendini öldü gösterip kaçıyor, İzlanda'da yeni bir hayata başlıyor, aile kuruyor. Geçmişi onu buluyor ve kasaba gençleri zarar görmesin diye Askeladd namındaki bir reisin yönettiği paralı asker grubunun ki aslında Danimarka kralının adamları kiralamış, saldırısında kendini feda ediyor. Küçük sarı oğlu olaya tanık oluyor ve Askeladd'ın gemisinde saklanıyor. Büyüdükçe 10 kere felan Askeladd ile düello yapıyor, tüm amacı onu öldürmek. Diğer yandan Askeladd'ın paralı askerleri arasında büyüyor, Askeladd da onu kullanıyor, vahşi çocuk gibi bir şey oluyor. Katliam, talan, tecavüz, normal şeyler o günün (1000 li yıllar) İngilter'sinde. İngiltere'de Danimarka kralının seferine katıldıklarında da efemine prensin destekçisi konumuna geliyorlar. Eğlencesine savaşan bir dev de var da neyse. Bu sefer taht entrikaları başlıyor. Askeladd izleyip izleyebileceğiniz en garip ve kompleks karakterlerden biri. Köle anne tarafı Galler soylularından ve Vikinglerden nefret ediyor aslında. Kendini efsane kral Artur sanıyor. Onun ölümü ile de ilk sezon sona eriyor.
16 Aralık 2025 Salı
Neurosis - Through Silver in Blood (1996)
6,75-/10
15 Aralık 2025 Pazartesi
Mdou Moctar - Funeral for Justice (2024)
8,50-/10
13 Aralık 2025 Cumartesi
Albert Camus - Düşüş
12 Aralık 2025 Cuma
Kesmeşeker - İçinde İçindekiler Vardır (1999)
7,0/10
11 Aralık 2025 Perşembe
Touché Amoré - Lament (2020)
6,75-/10
10 Aralık 2025 Çarşamba
Jean Paul Sartre - Yöntem Araştırmaları
9 Aralık 2025 Salı
Shostakovich - Symphonies 1 -12 : 1917 (1994, Kondrashin)
Şosta'nin ilk senfonisi ise 19 yaşında yazdığı konservatuar bitirme tezidir. Günümüzde böyle bir şart düşünülemez herhalde. Zamanında beğeniyle karşılanmış, genç dahi işi görülmüş. Eklektik ve farklı bestecilerden esinlenmenin aşırıya kaçmasıyla da eleştirilmiş. O kadar ayrımın farkına varacak kadar ne kulağım var ne bilgim. Ama karman çorman bir şeyler olduğu bariz belli. Sevdiğim cazvari sesler, klarnet, 1. dünya savaşının ardındaki sahte iyimserlik, revü şov eğlenceliği besteye sızmış durumda. Ama karmaşık, takibi zor ve banal anları da yok değil. Son harekette ise bu karmaşa içinde dikkati ayakta tutabilen enteresanlıklar sergileyebiliyor.
7,0+/10
7 Aralık 2025 Pazar
Riot City - Electric Elite (2022)
7,25/10
6 Aralık 2025 Cumartesi
Allie X - Girl With No Face (2024)
7,75/10
4 Aralık 2025 Perşembe
Crippled Black Phoenix - Banefyre (2022)
7,50/10
3 Aralık 2025 Çarşamba
The Meads of Asphodel - Exhuming the Grave of Yeshua (2003)
7,50+/10
2 Aralık 2025 Salı
KÖFN - POPSTAR (2023)
5,75/10
1 Aralık 2025 Pazartesi
Arif Damar - Günden Güne
Toplumcu şair Arif Damar'ın gençlik döneminde kaleme aldığı dergilerde yer bulmuş ilk şiirlerinin derlemesi sayılabilir bu ilk eseri. 2. Dünya Savaşı ve hemen ertesi vakitler konuya damgasını vurmuş. Faşizmin işgaline karşı direnen partizanlar ve onların ülkede mücadelesini paylaşan şair çoğu zaman Nazım Hikmet'in gölgesinde kalmakta.
düşmana karşı
yanyana
ve omuz omuzayız.
Heyecan ve duygu boyutunda değil ama poetik açıdan çoğu kez düzyazıdan ayrı bir yerde konumlanmakta zorlanıyor şiirleri.
Onsekiz Mayıs Perşembe günü, / Tophane Rıhtım iskelesinde/ dokunsalar aglayacaktım.
Şiirlerin teması sadece sosyalizm mücadelesi değil Ege'de çocukluk, Kars'ta Erzurum'da askerlik ve aşk da kaleminin misafiri. Ancak eksendeki mücadelenin çevresinde bir öğe olabiliyorlar ancak.
Öyle seveceksin ki,
koskocaman dünyada tek başına kalınca
sevdiklerin seni yalnız bırakmasm ...
Gün ışığı parmaklığı söküp atsın.
taş duvarlar,
ha var ha yok ...