Çanakkale savaşının 100. yılı şerefine yayınlanan bu klasik eser new age ve elektronik albümleri ile de öne çıkan Can Atilla'nın bestesi olarak Bilkent Senfoni Orkestrası tarafından kaydedilmiş. Orkestranın şefliğini Burak Tüzün yapmakta. Vokal bölümlerini ise Angela Ahıskal seslendirirken solo ağırlığıyla dikkat çeken viyolonseli titreten isim Onur Şenler. Zafer olmasından mütevellit daha şaşaalı ve epik bir hava beklerken, yerine ağıt benzeri bir atmosferi dinleyiciye geçirmekte. Kitapçık da bestenin bölümlerinin neyi temsil ettiğine dair açıklayıcı notlar barındırmakta. Viyolonsel solo merkezli ilk bölüm yaylıların da tümleşik hücumuyla birlikte savaş atmosferine en yaklaşan parçalardan biri. Solonun uyandırdığı melodram etkisi rastlantı değil. Güçlü melodiye rağmen bana göre bir tutukluk ve aşamacılıktan muzdarip. Adagio formatında ikinci parça için kitapçık bir askerin aşk dolu özlemi ile acımasız görevi arasındaki ikilemden bahsediyor. Romantik girizgahdan sonra parçanın ortasındaki orkestral çıkış oldukça etkili. 3. parçadan itibaren soprano devreye giriyor ve ağıt formunda seslendiriliyor. Sözlerin anlamı dışında bende çok bir şey uyandırmadı. Son parça da melodramatik girişi arkasından kreşendo ile savaşın acımasızlığını vurgularken Anzac ve Türk askerlerinin kardeşliğini betimliyor. İlk kez Türk bestecinin klasik batı normlarında yazdığı bir besteyi dinleme fırsatı bulduğum bu çalışma zaafları bir tarafa hiç de kötü değil. Belki de fazlaca beklentimden ötürü bir tamamlanmamış duygusu hissettim sadece.
7,25/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder