İhsan Oktay Anar'ın efsanevi romanının hayli hacimli bir şekilde çizgiye uyarlanmasıyla karşı karşıyayız. Okuduğum kadarıyla uyarlama konusunda eleştirilere uğramış bir eser bu. Seneler seneler önce okuduğum için hatırımda bir şey kalmadığından çok sağlıklı bir değerlendirme yapamam bu konuda. Yalnız post-modern ve tarihi dokusuyla bu romanın grafiğe uyarlanmasının da hayli güç olacağı aşikar. Böyle cesur bir hareketin de bence altından kalkınmış. Yani sayfaları çevirirken kurgusal zorluk dışında ben anlaşılmayacak bir şey göremedim. Yazara ve orijinal esere aşina olmayanlar elbette zorlanacaktır. Benim naçizane eleştirim ise karakter çizimlerinde çoğu vakit karikatürize bir çizgiye düşülmesi. Bu da çizerin Gırgır, Fırt, Hıbır gibi dergilerdeki deneyimi göz önünde bulundurulduğunda anlam kazanıyor. Kurguda açıkta kalan tek şey hınzır velet Alibaz. Anar'ın tek okuma fırsatı bulamadığım kitabı Efrasiyab'ın Hikayeleri'nde bu karakterin hayatının geri kalanı işlenmiştir belki, kim bilir.
Uzun lafın kısası özellikle geniş planlarda oldukça özenilmiş bir çizgiye sahip olan bu eseri kitaplığımda güzel bir yerde sergilemekten imtina etmeyeceğim.
8/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder