Elektronik müzikte alt türleri pek anlayamıyor bir de üzerine bir o kadar idrak edemiyorum. Burial dubstep idi, future garage oldu. Dubstep diye youtube'a bakınca trap tekno gibi daha ekstrem beatlerle karşılaşıyorum. Vex'd'in bu ikinci albümü Burial çizgisine biraz daha yakın, hatta ondan daha fazla dub şarkıları içeriyor. Dub derken hani kökleri reggae'ye dayanan var ya, ondan bahsediyorum. Şarkılar bir yandan karanlık Falloutvari atmosferi paylaşıyorken diğer yandan da kendilerine has karaktere sahipler. Hatta yamalı bohça diyenlere hak vermemek elde değil. Ama İngiltere'de gelişen bu alternatif elektronik sahnenin ortak özelliği de bu değil mi? Ancak hiç bir elektronik albümde, henüz, klasik bestecilerin bir eserine yapılan remiks dinlememiştim. Bkz. Prokofyev - 2. Yaylı Dörtlüsü. (O kadar ilginç olmuş ki orijinalini dinleyip kıyaslama yapmaktan kaçındım) Albümde yer alan tek remiks bu değil, Distance ve Plaid yorumları da mevcut. Daha karışık bir şey söyleyeyim, hani Müzik Tarihi'nde klasik müzik ile elektroniğin içiçe geçtiği bir yönelim var demiştim. Örnek: John Richards remiksi (uyuttu resmen). Etti dört remiks. Albümdeki aksak ve haşin basları ve bazı şarkılardaki sinematek havayı özellikle beğendim. Albümdeki ambiyans ve çalgılı sözlü geleneksel yapı arasındaki gelgitler o kadar rahatsızlık vermedi. Vokal desteği aldığı parçalardan Jamaika kokulu ilk şarkı ve Tricky tatlı Disposition özellikle hoşuma gitti ki yine diğerleriyle hemfikir olamadım burada. Onlar Heart Space'i sevmiş ki bende hiç helecan uyandırttırtıramadı. Vokal derken vokal kesyapıştırlı , (a-a-a- ı-ı-ı) Distance'ın Fallen remiksi de oldukça etkileyici. Tüyler kıpır kıpır horon tutuyor. Kaydın bütünlük açısından sorun yaşadığını dolaylı yoldan belirtmişim zaten. Son şarkıdaki sertlik gereksiz kaçmış misal. Onun dışında beklenmedik şeyler sunduğu için thumb up diyorum. Baş parmağımı gösteriyorum da siz görmüyorsunuzdur.
7,25/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder