Yapamam ve Yapmayacağım'ın bir türlü olamayacağı bir öykü kitabı bu. Buradaki hikayeler lafı gediğine koyan halleri sergilediği kadar absürt durumları yansıtan ve ironi ve mizahi dozları esirgemeyen sosyal ve siyasi eleştiriden kaçınmayan metinler. Sivri dilinin ceremesini hapishanede açlıktan ölerek hayatıyla veriyor avangarde yazar. Zaman kıtlığı sebebiyle sadece internette bulduğum iki öyküsüne aşağıda yer veriyorum. Okunmalı, okutulmalı. Dokkuz.
işten çıkan adam eve dönerken yolda bir dilim polonya ekmeği almış olan bir başka adama rastlar .
bununla ilgili bütün anlatacaklarım bu kadar
***
Ne gözleri ne de kulakları olan kızıl saçlı bir adam vardı. Ne de hiç saçı olduğundan ona kuramsal olarak kızıl saçlı adam deniyordu.
Konuşamıyordu, ağzı yoktu çünkü. Burnu da yoktu.
Kolları ya da bacakları bile yoktu. Midesi yoktu, sırtı yoktu, omurgası yoktu, iç organları falan da yoktu. Hiçbir şeyi yoktu! Bu yüzden kimin hakkında konuştuğumuzu bile bilmiyoruz.
En iyisi onun hakkında daha fazla konuşmamak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder