Kendimi gençlerin enerjisini emen bir vampir gibi hissediyorum bu albümü dinlerken. Hele de The Smell Of Us'ı izledikten sonra. Zamanın yavaş geçtiği o günleri gençlerin belki de amaçsızlıktan kaynaklı büyüttükleri can sıkıcı dakikaları ile birlikte, kalp çarpıntısı yaratan heyecanları, ölüme dahi götürebilen tezatlıktaki önemsiz dertleri, ani ve harlı parlamaları ile birlikte dinleyeni asla geri dönmemenin ötesinde bir daha benzerini hissetmenin bile mümkün olmadığı o günleri en azından akla getirebilen, bir nebze hatırlatabilen bir çalışma bu. İşte bu yüzden yırtıcı vokali ile elde avuçta duramayan canlılığıyla, punk havasıyla, inanılmaz melodiler yazma yeteneğiyle mütecehhiz bu grubu seviyorum. Sevmeden edemiyorum. Ortada sıvanamayan bir gerçek var ki o da şu: Bir önceki albümün seviyesinde değil. Bir kaç şarkı da prodüksiyon alanında yapılan tercihlerin kurbanı olmuş. Ho ho hoy, dinleyiniz.
7,75+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder