19 Ekim 2014 Pazar

RETRO: Bathory - Jubileum, Vol. III (1998) & Wardruna Konseri, 17 Ekim 2014, Garajistanbul

Hem Requiem-Octagon albümlerinden hem de Blood on Ice'dan bazı şarkıların bir araya getirilmesi ile ilginç ve tahmin yürüteceğiniz gibi gayet uyumsuz bir toplama albüm olmuş bu. Bir kaç yeni şarkı ile sanki denge o sevilmedikleri döneme doğru kaymış gibi. Yine de bence grubun son dönemi daha doğrusu sondan bir önceki dönemi güzel bir şekilde özetlemeye çalışan bir albüm bu.
Gelgelelim Wardruna konserine. Geldiklerini duyunca  şaşırmıştım, böyle bir hizmetten faydalanayım hemen diyip bileti aldık. Meğerse musikileri Vikings temaşasında çalınup bir nebze şöhret olmuşlardur deyü organizatörler davet etmişmiş. Garajistanbul'da, hiç gitmemiştim. Ama aklımda iyi bir intiba var-dı. Kapısında metalik gençler siyah tişört sivitşörtleriyle hazırlık içinde. Badigard ve resmi çalışanların renkleriyle uyumlu. Yeşilli beyazlı kıyafetimle ve iş çıkışı yorgunluğumla kendimi dışlanmış hissetmedim değil yani. Hooop, daha fazla tutamayacağım bünyemde: şu ana kadar içinde en çok mal bulunduran konser diyebilirim, izlediklerim arasında. Tabi kapalı bir alanın sınırlı kapasitesiyle mal sayısı/izleyici rasyosu en yüksek olan diye netleştireyim. Alkolun etkisiyle birbiriyle sırnaşıp konser boyunca manasız mantıksız muhabbet içine girip susmayan, birbirine cuk oturmuş çift mi desem, ilk defa bir konserde şşşşt diye uyarı yapılmasına sebebiyet veren (sinemada değiliz hatırlatırım bir konserde müziği duyamıyoruz diye birileri sessizliğe davet ediliyor, tabi böyle zerzevatlıkların kapalı alan konserinde daha fazla rahatsızlık verici olduğu gerçek) ergenleşememiş genç kız grubu mu desem, birbiriyle tartışanlar mı desem yoksa ruhani ve ciddi bir performans sergilemeye çalışan gruba Korpiklaani muamelesi yapıp yanlış bir eğlence kafasına girenler mi desem. İngiltere'yi fethettik, İrlandayı da fethettik diye bağıran büyük ihtimal ataları Viking kanı taşıyan sarışın hatunkızımız yanlarında şirin kaldı. Ulan iyi ki Gaahl eline balta alıp inmedi, çatır çatır kesse sizi, kılımı kıpırdatmam. Arada gitmemek için kaçarım sadece. Gürültünün etkisiyle metrobüs atmosferinin sıcaklığını hissedebileceğimiz ön sıralara doğru yavaş yavaş kaykıldığımda sese kavuşarak konserin yarısına doğru ancak konsantrasyonu bir ölçüde sağlayabildim. Belki setlist de biraz buna sebep olmuş olabilir. Durmadan çalınan yağdı yağmur çaktı şimşek efektlerinden mi nedendir artık millet çişini ya tutamadı artık, bir git gel sirkülasyon. Ortam sıcak, sahne görünmüyor. İtişen kaçışan, Sonlarda arkaya geçtiğimde de görüntü var, ses yok. Neymiş efenim, Garajistanbul da hezimetin adıymış. Yine de çoğunluğu, yüzde 51?-60 belki 70? tenzih ederim. Şaklabanlık yapmayıp müziğin ruhuna uygun şekilde eğlenebilen, müziğin transına az çok girip yerinde sallanarak keyif aldığını gösteren, müziğe ve performansa saygı gösteren kişiler de yok değildi.

7,75/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder