23 Şubat 2013 Cumartesi

Jean M. Auel - Yeryüzü Çocukları 2: Atlar Vadisi

İlk kitabın heyecanını ileri taşıyamamaktan imli ve obsesif kompülsif tavırlarla sakatlanmış bir yapıt olarak uzak durulması gereken kitaplar arasında yerini buluyor. Harlequin'in romantizmini erotizmden uzak vulgar seksüalizm noktasına kadar uzatması, afedersiniz ama sadece bazı bayan yazarların arzularını ve fantaazilerini sayfalara indirgeme başarızlığına en büyük örneklerden biri olarak gözler önüne sergileniyor. Konu ilk kitaptaki sosyolojik ve antropolojik beyin fırtınasının ilginçliğini de taşıyamıyor maalesef. Kısaca şu:
Fransa yörelerinden iki kardeş, doğuya seyahate çıkar. Anlarsınız ki erkeklerden bayanların gözdesi, süper kaslı, süper avcı, kadınlara karşı sevecen yaklaşımlı, yatakta becerikli ve bizzatihi şeyi de büyük ağbinin yolu (ismi Condalar oluyor) Ayla ile buluşacak. Ayla ise kovulduğu klandan sonra nihayet atlar vadisi dediği yerde bir mağara bularak oraya yerleşmiştir. O da süper kadındır. İlk kez çakmak taşıyla ateş yakabilen insandır. Bir tayı evcilleştirir. At sürer, yük taşıtır. Sonra küçükten bulduğu mağara aslanını kollar, büyütür. İlk kez, ilk kez, hep ilk kez. Sayfaları çevirdikçe  artık yolları kesişsin diye dua ediyorsunuz. (700 sahifeye ne gerek var ki?)  İki kardeş atlar vadisine varana kadar binbir badire atlatıyor tabi. Hatta kardeş evleniyor bir köyde. Doğum yaparken eşini kaybediyor. Tekrar yola çıktıklarında, Ayla'nın artık hür ve bağımsız mağara aslanı kardeşi öldürüyor ve Condaları da yaralıyor. Ayla Condalar'ı iyileştirirken birbirine zıt ve yabancı iki farklı kültürün çatışmacılığını aşmalarını izliyorsunuz. Sonunda bedenen de kavuştuklarında kapı deliğinden birilerinin yatak odalarını dikizliyor hissiyatına kapılmanızdan kaçış yok.
Analar, babalar! Fantastik kurgu ile fantezi kurguyu karıştıran bu eseri çocuklarınızdan uzak tutun :)
Heh heh, sansürcülüğe karşıyız ama edebiyat ve eğlence namına zayıf bir eser sözkonusuysa, hiç farketmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder