Martı isimli kitabıyla zihinlerde ismi kazınan yazarın yeni kitabı da zeki bir hayvan ırkını konu alıyor: Gelincikler. Çocukluğumda yer altı tünellerinde yaşayan porsuk ailesi gibi hayal gücüme fazlasıyla katkıda bulunan kukla şovlarına tav olmuş biri olarak bu kitabı da kaçırmam mümkün değildi elbet. Okudukça biraz hevesim kaçmadı değil. Birbiriyle çok zayıf bağlara sahip olan, hatta yok deyip geçelim, 5 hikayenin anlatıldığı kitap, gelincik ve diğer hayvanlar ve insan türü arasındaki ilişkiler, Ayn Rand'ın felsefesini andıran aşkın determinizm, maksimum iyimserlik gibi bir dizi problematik yapıyı da barındırıyor. İnsanın daha doğrusu her bir gelinciğin toplumun desteğiyle ve yarı-mistik kutsal iç çağrıyı takip ederek istediği işte uzmanlaşıp başarıya ulaşabileceği tezi her hikayenin temelini oluşturuyor. Rahatsız edici olan nokta mutluluk=huzurlu iş eh yanında sevgili de olsun tamam denkleminin bu kadar kör göze empoze edilmesi. Aslında biraz da çocuklara hayattan korkmama yolunda gaz vermeye çabalamasıyla yazarın masum bir gayret içinde olduğunu düşünüyorum. Ve elbette buradaki hikayelerin yansıttığı farklı altyapılar üzerinden ilginç çalışmalar da ortaya çıktığını ekleyebiliriz. Örneğin yazar bir gelinciğin girdiği üretimsel bunalımı konu alan 2. hikayenin beklenmedik şekilde sonuçlanması diğer hikayelerde olduğu gibi okuyucuyu sıcak duygulara gark etmesi. Elbette bir noktadan sonra da aslında hikayelerin gelincikleri felan değil yazarın gözünde ütopik bir toplumu resmettiğini anlıyorsunuz. Neyse puan verseydim bi 6,50 kesin ederdi, 7 hatta.
1.Shamrock: Bulmacaları çözmekle kafayı bulmuş genç gelincik ünlü bir dedektifi rol model alarak gizemleri çözmeye başlar. Biraz da mistik bir geçmişi görebilme gücü sayesinde zeki gelincik soyunu, savaşlar neticesinde yok olan kendi gezegenlerinden dünyaya getiren uzay gemisini bularak en büyük sırrı bulmayı başarır. Ve kendisine yardım eden dedektif bürosu sayesinde kendisi diğer gençlere rol model olmaya başlar, dolaylı yoldan onlara etki eder.
2.Budgeron ve Daniele: Çocukluklarından itibaren zorunlu bir şekilde nezaket kurallarına göre yetiştirilerek kötülüğün hiç yer edinmediği bir toplumda yaşayan gelincik ırkından yazar Budgeron binbir zorlukla geçen yaşamın ardından yazdığı çocuk kitaplarıyla ünlenmeyi başarır. Ama aklında hep tarihi konu alan ağır bir başyapıt yazma planı vardır. Ne zaman bu projeye başlasa ilham perileri arkasına bakmadan kaçmaktadır. İşin ilginci karısı ondan esinlenerek ve keskin gözlem gücünden faydalanarak iç gıdıklayıcı ve provokatif bir kadın karakteri yaratır ve bestseller romanlar yazmaya başlar. Budgeron ise bir süre sonra kendi kaderinde gerçekten mutlu olduğu gibi çocuk kitapları yazmanın yer aldığını keşfeder.
3.Bethany: Sahil kurtarma timinde kaptan olan bir gelinciğin hikayesi bu. Ekip oluşturma süreci, bir muhabirin onları konu alması ve fedakarlık üzerine. Kitabın en maceralı hikayesi.
4.Monty ve Cheyenne: Mutlu oldukları iş olan film oyunculuğu (kız) ve çiftçilik (oğlan; o kadar basit değil aslında, binicilik, hayvancılık, İskoçya'da üretilen genleriyle oynanmış ve konuşabilen ortak zihne sahip her biri rengarenk gökkuşağı koyunları ki, koreografik dans yapabiliyorlar, bu noktada yazarın ne içtiğini gerçekten ama gerçekten çok merak ediyorum ve sakıncası yoksa ben de istiyorum) yüzünden iki çocukluk arkadaşının birbirlerini sevmelerine rağmen yollarını ayırmasını konu alan hikaye kitabın en enteresan anlarını oluşturuyor. Kırık kalpler misali... Arka yapıda ise ne kadar ünlü ya da zengin olursan ol, yorulduğun anda kendini geri plana alarak, bir nevi prosche'ni satarak, basit bir yaşamı takip etmenin hazzını da işliyor.
5. Stormy ve Strobe: İşleri pilotluğa aşık olan çiftin melek gelincikler(ki hiç ihtiyaçları olmamasına rağmen bu melekler helikopter uçuruyorlar ve hiç ihtiyaçları olmamasına rağmen bakım ekipleri var ve ekiptekiler bu gereksiz helikopterleri tamir etmekten çok hoşlanıyorlar; burada da yazar besbelli bir şeyler almış ama ben ondan istemiyorum, Monty ve Cheyenne'i yazarken içtiğinden istiyorum) tarafından birbirleriyle tanıştırılarak çocuk yapmaları isteniyor. Güya çocukların kaderinde dünyayı değiştirmek varmış. Kitabın belki de en zorlama hikayesi. Uçak uçurmayla ilgili teknik detayla dolu. Ve yardım etmeye çalışan bu melek gelincikler fırtına çıkartarak binbir ziyan yaratıyorlar. Kitap zaten garip bu hikaye 1,5 katı daha garip.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder