Deafheaven üzerine ekleyerek yürümeye devam ediyor.İlk şarkıda vokalin tükürür gibi söylemesi oldukça hoşuma gitse de albümün sonlarına doğru s yerine ş'lemesi tekdüzelik yaratıyor. Grup bu albümde farklı tarihselliği olan her bir tınıyı bir arada kullanarak bir sentez oluşturmaya çalışmış. Sevmeyenlerin belirttiği gibi buradaki süreç diyalektik olarak pek başarılı olmasa (cümbüş değil ama klik diye ses çıkaramayıp oturmayan bir şeyler var yahu kimi kimi) bile oldukça ilgi çekici anları dinleyiciye sunabiliyor. Bir post rock pasajı, bir gitar solosu, bir metalkor rifi, ucuz dur kalkları, piyano dokunuşları, progresif zaman çizelgesi, shoegaze titreşimleri, indie rock kafası gibi , olduğu kadar artık. Sound olarak altyapıda bu sorunlarla karşılaşmamız grubun üstte kabataslak bir kapsama alanı oluşturamadığı anlamına gelmiyor. Üstelik bu albümde sertliği pekiştirme yolunu da seçmiş görünüyorlar. Misal Baby Blue bolca ucuz hareket içeren tribünlere yönelik basit bir şarkı. Bayıldımmm. Bir tane daha bunun gibi bir parça olsaydı gönül rahatlığıyla on numero verebilirdim.
Bu da albümün kendisi gibi dengesiz bir yazı oldu. Ama kendi içinde bir tutarlılık var...var gibi duruyor sanırsam.
8,50+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder