9 Kasım 2013 Cumartesi

Rainbow Arabia - FM Sushi (2013)

Grubu The Basta ismindeki kısa albümlerindeki Arabik gruuviliği ile pek sevip pek baş tacı etmiştim. Abartı synth ve oryantalist doğu melodileri eğlencenin dibini vuruyordu, çılgın bi şiydi yani. Ardından henüz dinlemediğim bir kısa ve bir uzun albümleri daha oldu. Bu da son uzunçalar çalışmaları. İsminde suşi geçince büyük bir umutla daha önce yaptıklarını bu sefer takip de etmeye çalıştığım Japon kültürü üzerinde tekrar edecekleri beklentisiyle dinlemeye başladım. Ne büyük bir hayalkırıklığı! İktidarın son icraatlarına bakıp şaşkın şaşkın kameralara poz veren yandaş liberallerin göstermelik hayalkırıklığı ile karşılaştırılamaz bile. Kısacası albümün teması Japonya ile ilgili değil. cnbc-e'de geçen sezon başlayan carrie diaries (mi ne?) isminde James Dean taklidi gorcıs bir oğlan ve azcık çekmiş boyu kısalmış barbie beybi güzeli bir kızın etrafında şekillenen ancak kurgusundan çok müzikleri ile dikkat çeken dizi geldi aklıma. Çünkü bu albümün soundu en basitiyle ve vulgar bir genelleme ile 80'ler synth popu üzerinde inşa edilmiş. Bayan vokalin synth melodilerin hızına göre daha ağır terennüm etmesi ve tonun The Knife ve Fever Ray'den tanıdığımız Karin Dreijer'e ve biraz da Crystal Castles'dan Alice Grass'a benzemesi müziğe modern tatlarda  mistik ve karanlık bir hava bırakıyor. Aslında bu synthin daha havai tonlarına bakarsak ilginç bir tezat. MIDI'nin saksafon soloları ile zenginleştirdiği Math Quiz ve Thai Iced Tea adındaki şarkılarda bu farklılığın, olumlu açıdan eee farklılık, yarattığı gayet aşikar. Yine de çoğu kez zaten yapılmış olanın tekrarı, e siz Törkler ne diyor, dejavu, hissine engel olamıyorsunuz. Yani 80'lere geri gidip synth grupların asıllarını dinlemek daha mantıklı olur mu diye sorgulamamak elde değil. Yine hatırlatıyorum, burada değişiklik olarak ağır ritimde ve daha karanlık bir vokalin etkisiyle müzikte tezat bir sentez yaratılmaya çalışılma ilginçliği. Şans mı, vermek lazım..

7,0-/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder