Elimi bile kaldırmak istemediğim içimdeki boşluğun yankı yankı üzerime geldiği bu günlerde bu albümün pek de faydasını görüyor değilim. Neyse ki Aylin Aslım hala 90 lar kafasında. Güzel. Hal tavır biraz daha durgun hüzünlü melodram diyeceğim de öyle arabesk değil. Öfke sonrası kendi kendine tedavi. Kanıksanmış bir tavır, gayet karaşın, gayet tekinsiz. İntihar edecek gibi değil de bir kaç adım ötesinde cinayet işleyecek soğukkanlılıkta. En azından planlar kurduğunu duyabiliyoruz tıkır tıkır. Senfonik tat leziz. Teoman ile söylediği şarkı bile, İki Zavallı Kuş, ne diyeyim, Teoman renk bile katmış. Ritim epik boyutlarda. Ama sertliğe vurduğu Küçük Bey'i en bi çok beğendim. Gitarın telleri car car titriyor. Albümde iki adet güzel yeniden yorum da var. Hasret'e Sezen Aksu, aslında besteciden dolayı Aysel Gürel şarkısı demezsiniz duysanız. Yine de hafiften alaturka tavrıyla albümde sırıtıyor. Ki İşte Sana Bir Tango da pek de sevmediğim, hani popülerliğe mi yanaşıyor diye soru işaretleri uyandıran, ki öyle değildir diye tahmin ediyorum, şarkı sözlerinin benzer bir melodi üzerine eklenmesiyle dikkat çekiyor: Ağladım Zeki Mürenle, coştum Müzeyyenle... Diğer yeniden yorum da Kaçak'tan Ölünür De. İki versiyonu da biliyorum. İkisinin de tadı ayrı ama ibre Kaçak'tan yana gibi. Cem Adrian'lı Af ise albümün gizli bombası. Bu adamın sesinden çok çok daha etkin yararlanarak daha fantastik işler çıkarılabilirdi diye düşünüyorum. Son şarkı Usta da sihirli bir nakarat üzerinden yükseliyor yükseliyor ve albüme perdeyi çekiyor. Daha iyi olabilirdilerin ötesinde tek ciddi eleştirim albümün kısa olması. Her dinlediğim sefer en az iki şarkı daha iyi giderdi tepkisi verdiğim bir tatminsizlik bünyeye hakim oluyor. O bünye bu aralar Didem Madak okuyup somurtuyor, kızdırmamak lazım.
7.75+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder