Konsere yurdumuza gelecek gruplardan biri olan Borknagar külliyatına baştan başlamanın dayanılmaz ama gereksiz hafifliği beni dürttü zira black metal geçmişlerine pek de setlistte yer vereceklerini düşünmüyorum. Ama zaten her zaman dinlemek istediğim gruplardandı Borknagar, hemi de evveliyatı ile. Ve çok da iyi yapmışım. Tam da dedikleri gibi hakettikleri değeri camiasında görememişgrup. Bir kere şaşırtan bir hakikat şu ola ki grup aslında bir süper grup imiş. 11 stüdyo albümüne uzanan bir faaliyet süresi nasıl bir projenin kapsamında olur, hiç anlamadım. O vakit bu ilk kaydın kadrosuna bakalım. Oystein genelde Borknagar odaklı işler yapmış. Vokalde yırtıcı şahin gibi çığıran Garm, Ulver ve Arcturus'a bulaşmış. Basçı Infernus da Gorgoroth'a. Kayıttan 3 sene sonra hayatını kaybeden baterist Grim de Gorgoroth'un bir kaydında baget sallamış. Keyboard'un başındaki Ivan Bjornson da Enslaved ile biliniyor ki folklorik tarzda solo albümünü daha önce dinlemiş bulunmaktayım. Eh, daha ne olsun, bomba gibi kadro. Viking metal etkisinde rifçe zengin, ritmen sımsıkı bir black metal yaptıkları şey. Aralarda akustik ve folklorik geçişler mevcut. Elemanların diğer gruplarına baktıkça o esintiler bir mana kazanıyor. Ama misal Enslaved'in ilk işlerinden daha etkili benim naçizane görüşüm. Bir de anım var, Allah'ın unuttuğu mahallemde yoğun bir karlı gecede canım rakı çektiğinde, bir birahanenin sigara kokmayan tek tarafı at yarışları oynanan arka odasında boyası dökülmüş duvara bakarken ve donmuşken bana eşlik eden , ortama en uyumsuz albüm bu olabilir mi acaba? Ama hayatıma denk gelen en bi post modern ortam o değil. Kadıköy'de bir lahmacuncuda servis yapan garsonun İran'lı, ustaların Orta Asya'lı, müşterilerin sarışın Avrupalı, çalan müziğin rock ve metal olması. Antep lahmacuncusunda Antepli olmadığını söyleyebilirim ama yemin edemem.
8,50-/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder