28 Ekim 2021 Perşembe

Salih Mercanoğlu - Face to Face

 

ağustos böceğinin sesi mi

yoksa sala mı?

birine versem kulağımı

çözülecek gibiydi hayat

***

üzerimde iyi durmuyormuş

hayatmış, varsın durmasın


***

açtım pencereyi

aman bir seher




ben hep çırağım usta, sessiz bir körüm terazin yoksa.

***

iki yüzü vardı, biri ter içinde

kalırdı diğeri veda etmeden gidince


çok dil toplamıştı, biri vermişti

ötekine, o an kürt olmuştu hem çingene


biri giyindikçe soyunmuştu diğeri

soyunduğu yeri ağzıyla yalamıştı masum gece.


çıplak olan paylaşmıştı saydam tenini

eklemişti: neye yarar aysız devrim, dudaksız ülke.


birinin üzerine ruh konmamıştı, ötekinde bir ağırlık

vuranlara sırtını açmıştı, onun ve aşkının zinciriyle.


ne yüzünü gizledi tükürükten ne de kalbini

artık ağlayabilirdi yalan ve gerçek sarılıp birbirine.


iki yüzü vardı, biri ter içinde öteki kan

birini bir peygamber öpmüştü de bırakmıştı ötekine

***

herkesin kalbi kadar benim kalbim de atlas,

tüm şehirler gövdeme dahil

çarptıkça yıpranır biraz.


yalnız tek bir şehir

denizden yeni çıkmış bir balık

gibi şaşkın çaresiz,

acıtır beni.


siyasi ve fiziki

kalbimde artık bitmiştir yaz.

***

...

biz geldik, okuduğumuz hayatın arasına bir ayraç koyup: "her

şiir biraz yalanla başlar"

biraz kehribar, biraz sedef ve biraz mercanla geldik, gülün

güle fısıldadığı bir dikenle

mesela aşk yalansa aşkla geldik , deniz kuşlandıysa kanatla

geldik hüzünle ve kötü bir saatte

ağacın ağacı aradığı, suyun suyla iyileştiği, elması bir geceye,

geceyi bir geyiğe bırakıp da geldik gabriel

...

***

iki şiir söyle kendine


oturduğunda masaya

masayla bardağı ayıran çizgiden

iki şiir dile


geçerken bir tren

rayların üstündeki ıslığı dinle

filen dolmasa da olur

iki şiir

ve bir tren sesiyle dön evine


iki şiir iste

gazete satan

arı kanatlı çocuktan

çünkü çocuklar sevmez haberleri

haber vermez hiçbir gazete

evde saklanan düşlerin yerini


iki şiir ayır kendine

akşam dönüşü

iki ekmek gibi

götürmek için evine


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder