24 Ekim 2021 Pazar

Metis Defterleri : Farklı Dünyaları Düşünmek

2006 ve 2007 yıllarında iki oturumlu Moskova Sanat Bienalinde sunulan bildirileri içeren bu derleme özellikle sanat ekseninde estetik teorisi dahilinde post-modern yorumlara çubuğu bükmekle beraber katı Marksist bir bildirime dahi yer vermekte. Sunum yapan isimlerin çoğu da Rus kökenli olduğundan uluslararası tanınırlıkları düşük. Bugünün küresel şehirlerinin enformel bir siyasal eylem için elverişli yeni melez zeminlerin ortaya çıktığı ve iktidar ile iktidarsızlığın paylaşımın sanıldığından daha belirsiz olduğu teziyle Saskia Sassen yazarlar arasında dikkat çekmekte. Sanatın kurucu bir rol oynayıp oynayamacağını tartışan Ranciere sürükleyici yazımıyla neden isminin son dönem felsefe sahnesinde öne çıktığını tanıtlıyor "her protesto bir icra, her icra bir gösteri, her gösteri dew bir metadır" "bu düzenekler [sanatsal pratikler] metanın iktidarını, gösterinin hükümdarlığını yada iktidarın pornografisini sözümona keşfetmemizi sağlayan bir retorikle galeri ve müzelerimizin  birçoğunu işgal etmeyi sürdürmektedir" "imparatorluk fikrinden, küresel canavar ya da küresel makine fikrinden vazgeçmek zorundayız. Bu fikirle ilişkilendirilen zorunluluk fikri de tahakküm mantığının  bir parçasıdır. Bugün bizi yöneten oligarşiler kendilerini meşrulaştırmak için Marksist tarihsel zorunluluk anlayışını benimsemişler." Chantal Mouffe, Giorgio Agamben de sunumlarıyla derlemede yer bulan öne gelen isimlerinden diğer ikisi.

Avrupa kültürü gücünü tam da sürekli kendi ötekisini üretmesinden alır. Sadece ve sadece Avrupa kültürüne has bir şey varsa, o da onun sadece kendini değil, kendi olası alternatiflerinin tümünü üretme ve yeniden üretme hususundaki mahut yeteneğidir. Bu nedenle, kişinin Avrupa kültürel alanında kendi yabancılığını tesis etmesi, çoğu zaman, kendilerini yabancı olarak konumlandırmak isteyenlerin böyle bir benlik tasarlarken en nihayetinde Avrupa kültürünün tam bu amaçla önceden sunduğu yabancılık göstergesini işler kılması anlamına gelir. Gerek Avrupalılara gerek yabancılara , Avrupa'da kültürel düzeyde bir şey başarmak istiyorlarsa, kendilerini birer yabancı gibi sunmak zorunda olduklarını gösteren, enşinde sonunda Avrupa kültürünün kendisidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder