13 Ekim 2021 Çarşamba

Jack London - Yanan Günışığı

 

Amerikan gerçekçiliğiyle John Steinbeck romanları vasıtasıyla gençken  tanışma imkanı bulmuştum. Zaten orada kalmıştı ne kaldıysa geriye. Bu edebi akımın politikada yansıması sosyalizmin sıkı savunucusu Jack London da türün diğer önemli bir yazarı. Bu roman, ilk akla gelen eserlerinden biri olduğun söylemek mümkün değil, yazarla tanışmamız için ilginç bir araç oluyor. Zira okuduktan sonra da hemfikir olmamak elde değil, yazarla tanışmak için kötü bir ilk seçenek. Bir kere önsözde çok doğru bir şekilde altı çizildiği gibi yazarın politik görüşüyle çelişkili güçlü, maço hatta ırkçı tavrı eserde de hissediliyor. Absürt seviyede fiziksel ve psikolojik yenilmezlikle donanmış bir übermensch Yanan Günışığı lakaplı herkesin sevgilisi maceracı kahramanımız Alaska'nın suyunu sıkıp bulduğu altınla ve arsa spekülasyonuyla zengin oluyor. Ama medeniyete yani Kaliforniya'ya dönüp işlerini oralarda yürütmeye başladığında içkiye, sahtekarlığa, bedensel tembelliğe alışıp işine esir olduğunda aşık olduğu bir kadın yardımıyla samimi ve yalın kırsal hayatın üstünlüğüne dayalı eski yaşamını yeniden hatırlar. Bedensel emeğe övgü. Bütün konu bu. Arası sayfa doldurmaya yarayan vasat ve sıkıcı bir şeyler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder