16 Şubat 2017 Perşembe

Car Seat Headrest - Teens of Denial (2016)

2000'lerden sonra rock öldü, biliyorsunuz. Biraz can çekişti garaj rock olsun indie rock olsun biraz süründü, sonra tık diye gitti zavallım. Indiegillerden rockçılar ise bu albüme bel bağladılar. Bir şey söyleyeyim mi, gerçekten sıkı bir şey bu beybi. Alternatif rock, lo-fi, amerikan kırsal emosu, garaj gibi alt dallardan beslenip hepsini birbiriyle uyumlu hale getirebilmenin öyküsü bu. Kaydın başlangıcında Fill in the Black, Destroyed by Hippie Powers ve özellikle epik Vincent gibi şarkılar etkileyici. Epik demişken 11 dakikayı aşan süresiyle The Ballad of Costa Concordia'nın da en azından ismini analım. Saga of Frank Sinatra'nın Strokes'luğunu da düşününce hmmm sonu da başı gibi bir adım öne çıkmakta. Albümün uzun süresini de göz önünde bulundurursak yalpaladığı şarkılar da yok değil. Yine de bu parçalara dahi öyle böyle ilgi çekici bir kaç öğe sıkıştırmayı başarıyor grubun baş aktörü Will Toledo. Ki trompetin tuz, baharat gibi az oranda serpiştirilmesi tada tat katan önemli bir katkı misal. Üstelik sözler biraz fazla genç işi kaçsa da depresyonla kafa bulabilen gözlem yanı güçlü garip mizahı ile kıpkısa öyküleri hatırlatmasıyla son yıllarda okuduğum en hoş şarkı sözleri oluyor. Biraz fanboy gibi yazdım lakin abartmamak lazım. Devrim yaratmıyor sonuçta. Yine de umutdenen köz ateşini bir alevlendirdiği kesin rock namına.

What happened to that chubby little kid who smiled so much and loved the Beach Boys?
What happened is I killed that fucker and I took his name and I got new glasses
Tell my mother I'm going home, I have been destroyed by hippie powers

7,50+/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder