25 Ağustos 2012 Cumartesi

Ursula LeGuin - Hep Yuvaya Dönmek

En bi çok sevdiğim yazarlardan Ursula LeGuin, hayalgücünün doruklarında kendi Silmarillion'unu yazmış bu kitapda. Felaket sonrası Kaliforniya'sında konumlandırdığı Keş toplumu aracılığıyla doğayla bütünleşmiş, ilerlemeciliği reddeden, anarşizme, Taoculuğa ve Amerikan yerli kültürlerine referanslarla dolu bir tahayyül sunuyor. Kitabın ufak bir bölümünü teşkil eden ana bir hikaye var aslında. Başkarakteri toplumun öğretilerine karşı gelerek savaşçı Akbaba klanındaki babasının yanına göndererek, yazar tektanrıcı, kadını eve hapseden, fetihleri ve yayılmacılığı teşvik eden bir karşı-toplumla kıyas yapmaktan kendini alıkoyamyor. Diğer kitaplarından biliyoruz ki, bu çok sevdiği ve sık sık kullandığı bir teknik. Kurguladığı toplum alışageldiğin o kadar uzağında kültürel olgulara sahip ki, sosyoloji ya da antropoloji gibi bilim dalları yanında zayıf kalıyor, eebiyatın gücünü tarihi bir kayıt incelermişçesine hissediyorsunuz. Yine tabularla ki bunu dini öğelerden arındırıyor yazar, dolu bir hayat sürdüren Keş toplumu, (ki bunu da anlamıyorum anarşizmin serbestiliği veri iken) insanları doğadaki hayvan ya da ağaçtan hatta taştan farklı bir yerde konumlandırmıyor. Bu yüzden yazarın pek sevmediğim mekanik anlatım tarzı acımasız bir duygu eksikliğine döünüşüyor. Ki karakterin kendini yetiştirmede büyük bir katkısı olan büyükannesi öldüünde gösterdiği tavrın zayıflığı bir örnek. Günümüz toplumunda zoraki gelişmiş olan merhamet ve yardımlaşma (ne kadar gerçekleşiyor, onu tartışmıyorum) bu ütopik toplumda rahatsızlık verici bir etkide eksik görünüyor. Diğer yönden şehir insanının ölüm, aşk, işsizlik gibi travmatik sonuçlara neden olabilecek travmaların kırsalda ne akdar kolay bir kabullenişle geçiştirildiğine de belki tanık olmuşsunuzdur. Doğaya yakınlık sebebiyle olabilir...
Kitabın geri kalan kısmında şiirler, öyküler, toplumun gelenek ve görenekleri ile ilgili makaleler, alfabe ve dil konusunda metinler ağırlık kazanıyor. Zamanın döngü şeklinde aktığı bir toplumun gelecek arkeolojisi içinde  yerinizi ayırtmanın kolay yolu bu kitaba bir göz atmak olacak. Uyarayım, gözatmayı geçip okumaya karar verdiğinizde zorlu bir sürece adım atmış olacaksınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder