Cure'u ilk dinlediğimde ve gördüğümde verdiğim tepki çoğunluktan farklı değildi. Ne enteresan ve ziyan kişiler, ama Love Song'u yazmışlar, idi. Sonra bir ara büyüdüm, bir best oflarını dinledim, radyodan da bir kaç şarkılarına kulak aşinalığı felan derken fena değillermişlerde kaldım, ileri geçemedim. Şimdi 90'lerin klasikleşmiş rock albümlerini dinleme kampanyası bünyesinde şunu diyorum. Vay vay ve vay. Bir kere konsept bütünlüğü gözardı etmemek lazımmış.Fark yaratıyor. Love Song ve Lullaby gibi efsane iki parçanın olduğu albüm 72 dakikalık süresiyle acele etmemenin sonucu bir keyfiyete bürünüyor. Bu sayede vokal partisyonları ve synth'in etkinliği albümü boğmuyor, özellikle şarkı girizgahlarının ağır ağır yapılarak müziğe doydurulması halihazırda mevcut o karanlık ve romantik atmosferin daha da güçlenmesini sağlıyor. Sonuçta Last Dance gibi muhteşem bir şarkı ile kulaklar bayram ediyor. Bu kadarla kalmıyoruz, Fascination Street ve Disintegration'daki hayranlık uyandırıcı tempo ayarı ve tabi ki Homesick. Bir de her post-punk dinlediğimde aklımda canlanan Berlin'deki öğrenci evleri.
9,0-/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder