12 Temmuz 2009 Pazar

Yazık !


Doğu Türkistan'da yaşanan isyan ve katliamların bize hatırlattığı şey olayların kendisinden daha önemli. Sincan adlı uyduruk sözde özerk (işin aslı yarı-özerk) bölgede, o toprakların yerli halkı olan Uygurlar bugün asimilasyon politikaları sonucunda azınlığa düşmek üzereler. Yönetici sınıf etnik Çinli, hızlı kalkınmanın nimetlerinden faydalanan etnik Çinli. Hayır Çin ülkesinden değil bu özerk bölgeden bahsediyorum. Ne gereği var o zaman otonominin?
Gerçekten hayıflandığım mevzu ise Türkiye solunun aldığı daha doğrusu almadığı tavır. Birgün ve Evensel'in sitelerinde ajans haberi şeklinde geçiştirilirken son olaylar,(yalan söylemeyeyim, makalelere bakmadım) Kızıl Bayrak, Halkın Günlüğü, Alınteri, Indymedia gibi daha radikal sitelerde hiç bir şekilde konu edilmiyor. Bazı İslamcılar gibi solun müslüman ya da Türki halklara karşı olan tavrından kaynaklanmıyor bu kayıtsızlık. (Aslında kayıtsızlıktan ziyade zalimlere utangaç destek mevzu bahis) Anti-emperyalizmi kıçlarından anlamaları asıl sebep. O çok eleştirdikleri Perinçek şürekası gibi anti-emperyalizmi Amerikan ve İsrail karşıtlığı ile sınırlandırırken, Rusya, Çin ve İran (vaktinde Jivkov Bulgaristan'ı, Yugoslavya, Saddam Irak'ı) gibi açıktan veya gizli ama saf diktatörlüklerle ittifakı düşmanımın düşmanı dostumdur ilkesi gereği baştacı ediyorlar. Bu yüzden nüfusunun yarısı katledilen ve sürgün edilen Çeçenlere ya da Boşnaklara karşı müttefiklerini kırmamaya özen gösterdiyorlar. Tavşan dağa aşık olmuş...
Globalleşen dünyanın koşullarına uygun politikalar geliştiremeyerek bakış açılarına sadece Anadolu'yu dahil edebilenler Türkiye halkının kendi öznel şartlarının gereği ,dini ve etnik, daha enternasyonal olabilmelerinin dahi gerisinde kalıyorlar. Özgürlüklerin konu olduğu her duruma Kürt sorununu sokuşturarak, çok önemli olan bu sorunun ciddiyetini yokediyorlar. Kürt sorunu yetersizliklerinin ve geriliklerinin mazereti oluyor. Lafı daha fazla uzatmanın gereği yok. Hümanizmi burjuva ideolojisi olarak değerlendiren, Stalin'in soykırımlarının eleştirisini veremeyen, ellerindeki kutsal kitabı la leyli lambur diye diye papağan gibi tekrarlayan geleneksel solun bu topraklarda geleceği yok ve olmamalıdır da.
Elleri kafalarında, kaşınaduran mühim sol aydınlar o kadar ışık saçıyorlar ki kendi gözleri kamaşıyor. Ve merak ediyorlar bir yandan kaşınaduran mühim sol liderler bu halk niye bizi desteklemez?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder