10 Ocak 2025 Cuma

Heidegger - Varlık ve Zaman

 Dasein, insanın varoluşsal hali. Heidegger varolan olarak varolanın menşeini başka bir varolana dayandırmamaya çalışarak kendinden anlaşılır bir kavram olduğunun altını çiziyor. Başka olanakların yanı sıra soru sorma varlık olanağına da sahip olup hep biz kendimiz olan bu varolana terminolojik bakımdan Dasein diye adlandırıyor Heidegger. Dasein'in varlığı da anlamını zamansallıkta bulmakta. Heidegger varlık sorusunun şeffaf hale getirilebilmesi için katılaşmış geleneksel yorumları yumuşatmayı ve onlardan sıyrılmayı amaçlar. Bu sebeple de Kant, Descartes, Hegel, Aristo gibi düşünürlerle hesaplaşır. Yöntem olarak ise Husserl'in fenomonolojisine tabi kılar kendini.
İnsanın tözü, ruh ve bedenin sentezi olan tin değil varoluştur. Bir çok yerde vurguluyor.

İlk cümleyle bağıntılı olarak varolanın ne'liği onun varlığından hareketle tarif edilir, Dasein'in özü kendi varoluşundadır. Mevcut-oluş ise Dasein olmayan varlıklara özgü bir terimdir. Sahihlik ve gayrisahihlik olarak 2 adet varlık modusu vardır. Felsefe kavram icat etmekse Heidegger en büyük felsefecilerdendir. Varlık analizi için ayrıca hergünkülük, ortalama olmaklık, dünya-içinde-varolma, eksistensiyal, faktisite, ilgilenme, ihtimam gösterme, bakış yöneltme, el-altındalık, atıf, işaret, ilintililik, anlamlılık, mesafe-kaldırmaklık (mekansal varoluş), birlikte-varolma, birlikte-Dasein, düşmek, bir-hal-içinde-bulunma, şurada-var-olma, içine-nüfuz-eden-bakış, tefsir, beyan, anlama, lakırtı, (dünyaya) düşmüşlük, kapalılığı-açma-kararlılığı vd. bir çok terimin altını doldurmaya çalışır. Bu terimler analizlerinin tuğlalarıdır.
Pragmatizmi hatırlatırcasına malzeme yani el-altında olanın varlık karakterleri, yani varolanın kendisi ile bir şey arasındaki ilintililiği, Dasein'in varlığının olanağı için vardır. Dünya fenomeni, varolanlarla ilintililik varlık türü içinde karşılaşmamızı sağlayanın nereye-yönelikliğinin kendini atfedici anlayışının ne-içindeliğidir. Dasein'in kendini atfettiği yapı, dünyanın dünyasallığını oluşturmaktadır. Dasein'in dünya dahilinde karşılaştıkları sadece el-altında olan malzeme yada mevcut-olan doğa ile ibaret değildir. Dasein gibi varolan başkaları da vardır. Bu yüzden eksistensiyal olarak Dasein'in dünyası birlikte-dünyadır. Ancak Dasein malzemelerle kurduğu aynı ilişkiyi diğer Daseinlerle kuramaz, ilgilenme değil itina gösterme fenomeni devreye girer. Dasein'in yalnızlığı da dünya içinde birlikte-varolmadır. Başkasının yokluğu birlikte-varolma içinde ve birlikte varolma için mümkün olabilmektedir. Yalnızlık birlikte-varolmanın yoksunluk modusudur. 
Dünyaya düşmüşlük, birlikte-olmaklık içinde lakırtı, merak ve müphemlik yönetiminde soğurulmuşluk olmak demektir. Herkesin dopdolu ve sahici bir yaşamı besliyor ve yönetiyor olduğu sanısı, Dasein'e huzur kazandırır. Düşmüş dünya içinde varolma ayartıcı olduğu kadar huzur vericir de. Ancak dünyaya düşmüşlük huzura erdirmez.Yani düşmüş dünya içinde varolma hem ayartıcı ve huzur vericidir, hem de yabancılaştırıcıdır.
Dış dünyann mevcut olup olmadığı ve kanıtlanabilir olup olmadığı sorusu bakımından gerçeklik meselesinin olanaksız olduğu açıktır: dünya-içinde-varolma daha baştan itibaren varsayma,sanma, kesin olma ve inanmaya dayandırılır ki bu tutum zaten hep dünya-içinde-varolmanın temellendirilmiş modusudur. Dünya-içinde-varolma olarak Daseinla birlikte dünya-dahilinde varolanlar zaten hep açımlanmıştır. Ancak ve yalnızca Dasein var ise hakikat vardır. Dasein esasen var ise o takdirde varolanlar keşfedilir ve o müddetçe açımlanır. Hakikat var ise varlık var olur. 
Dasein varolduğu müddetçe kendisi hep "daha henüz var olmamış" olarak var-olabilmelidir. Dasein varolduğu müddetçe , onda olabileceği ve olacağı bir şeyler hep noksandır. Bu noksanlığa, bitişin kendisi de aittir. Dünya-içinde-varolmanın bitişi ölümdür. 
Vicdana sahip-olmayı-isteme, fiili sorumlu olma olanağının en asli varoluşa-dair koşuludur.
Öne koşucu- kapalılığı açma kararlılığı vicdanın çağrısını izleyen bir anlayıştır, ölüme doğru varlık olarak belirlenen vicdana sahip olmayı isteme...
Şimdileştirici ve oldum-olasıcılaştırıcı gelecek şeklindeki birliksel fenomen zamansallık olarak adlandırılıyor. Oldum-olasılık bir bakıma gelecekten kaynaklanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder