7 Şubat 2024 Çarşamba

The Witcher - Sezon #2 / Dragon Age: Absolution / The Chair / Şempanze İmparatorluğu

Witcher'ın  üçüncü sezonda beğeni oranları yerle bir ve de yeksan olmuş görünüyor. Ama dağınıklığı ve konunun zor takip edilirliği kendini 2. sezonda dahi belli etmekte. Witcherların kalesine yapılan baskın da mantık hataları içermekle birlikte genel olarak takip eden sezon için heyecanı ayakta tutmakta başarılı. Yenefer'in ayaklarının yere basmaya başlaması da insani yönünü görebilmek için fırsata dönüşüyor. Yalnız krallıklar arası çatallanan budaklanan entrikalar pek ilgi çekici değil. Ciri 'yi de oyunu oynayanlar bilecektir, canlandıran karakter ve mıymıntılığı bağdaştırmak pek bir zordur.

Dragon Age: Absolution, Dragon Age namındaki rol yapma bilgisayar oyun serisinden esinlenmiş kısa bir çizgi dizi. Bir kere elflerin yüksek kültürlü, seçkin bir halk olma klişesine alternatif kurulan fakir, ezilmiş, köleleştirilmiş elf imajının da klişeleşmesi bu dizide de öne çıkıyor. Hırsızlık yapma gayesiyle bir araya gelen hiç biri birbirine benzemez bir macera grubunun imparatorluğun merkezi sarayına girmesi, grubun elf kız üyesinin geçmişi , geçmişindeki kabuslarıyla yüzleşmesini konu alıyor. Çok da bir nane yok bendenizcesi. Sakallı cüceyle sakallı adamın öpüştüğü sahneden sonra gözlerimi devirmekten bir hal oldum. Karşı cinsi sevmek diye bir şey kalmamış çizgi dizilerde bile. Abartı üzerine sitemkarım zira dizinin başrolündeki kızlarımız da birbirini seven aşuklar. Senaryodaki bir iki twistegel sürprizler diziyi ayakta tutabiliyor.


The Chair yani Başkan, 6 bölümlük bir mini dizi. Prestijli bir kolejde ya da üniversitede, abd'de ayrımı anlayabilmek zor,  İngiliz Dili ve Edebiyatı bölüm başkanlığına seçilen bekar ama evlatlık bir kıza sahip, hırslı Koreli-Amerikan bir kadını konu alıyor. Yöneticilik yapmak zor zanaat. Bir yandan ailesi, diğer yandan arkadaşları, üniversite yönetimi ve gıcık , havadan nem kapan , ırk meselelerine obsesif aşırı duyarlı genç nesil. Dizinin konusu siktir et bu nankörleri, ailene önem ver ise gayet başarılı. Orta şeker, hafif nüktedan, hızlı seyirlik, entel işi bir şey. Bir kaç ödülü de var imiş. 
Şempanze İmparatorluğu da bir mini dizi ama belgesel. Kongo'da bir ormanda iki komşu ve rakip şempanze topluluğuna odaklanıyor. Şempanzeler bildiğimiz gibi teritoryal ve sosyal canlılar. Kendi grupları dışındakilere ölümcül saldırılar gerçekleştirmeleriyle biliniyorlar. Öyle şirin göründüklerine bakmayın, tamamıyla kas yığını vücutlara sahip olmalarından mütevellit çok güçlüler. Kendi topluluklarında da şiddete meyilli ve hiyerarşik bir modele tabiler. Dişileri ise ikinci sınıf vatandaşlar. Belgesel, artık nasıl başarıyorlarsa yakın çekimle bizi topluluğun direkt içine konuk ediyor. Mimiklerine kadar bir detay hakim. Mahershala Ali'nin kuul sesi ve ağır temposuyla gece yatmadan önce, ormanın yoğun dokusuna dahil olup acımasız bir huzuru soluklanabiliyoruz. Başarılı ve ödüllü bir yapım olarak öne çıkmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder