20 Kasım 2022 Pazar

Sabahattin Ali - Bütün Şiirleri

 Bütün eserleri toplayan koleksiyon kitaplar yazarların uzun (veya görece kısa) hayatlarının her aşamasını okuyucunun gözüne seriyor ve çelişkilerin, gelişmelerin farkına varmasını sağlıyor. Tarihe kayıt düşme ve bunu saklamanın ötesinde elbette zayıf eserler doğası gereği bu seçmelerin dışarısında tutulamadığından okuma kalitesine eksi olarak yansıyor. Hayatını olduğu gibi yazıya dökebilen bir yazar olarak Sabahattin Ali de bundan azade değil. Müslüman hassasiyeti, inancında şüpheye düşüp en sonunda tepkisel bir red, bu üç farklı duruşu da şiirlerinde okuyabilmek mümkün, misal. Zira eserin sonunda yer verilen uzunca Osmanlı ve Divan etkisindeki şiirleri de her ne kadar bir muzipliğin eseri olsa da yalın ve duru Anadolu kültürü etkisindeki şiirlerden çok farklı. Benzer şekilde yazarın neden hapishane şiirlerinin bestelenip popüler konuma ulaştığını da daha anlaşılır kılıyor bu koleksiyon. Genelde melankolinin etkisiyle yazılmış şiirler kimi zaman kurgu eserlerinde olduğu gibi kendine acımanın, sızlanmanın çıkmaz koridorlarında kendini tüketir bir hale bürünürken , dağların ovaların uçsuz bucaksız serbestiyeti "benim meskenim dağlardır", dört duvar arasında yitip gitmişken şairin elinde mısralar evrensel bir güzelliğe devroluyor. 


Bir servi dedi ki bana:
“Rahat benim altımdadır.
Başını vurma dört yana,
Rahat benim altımdadır.
Çok koşup çok yorulmuşsun,
Yollarda yalnız kalmışsın,
Güvenip bana gelmişsin,
Rahat benim altımdadır.
Sana kökümde yer versem
Gölgemi üstüne gersem…
Hey rahat isteyen sersem!
Rahat benim altımdadır.
Serin serin uzanırsın,
Çiçeklerle bezenirsin,
Yat burada, kazanırsın,
Rahat benim altımdadır.
Yârin de gezer dolaşır,
Bir gün buraya ulaşır;
Hasretler burda buluşur,
Rahat benim altımdadır.”
***
Göklerde kartal gibiydim.
Kanatlarımdan vuruldum;
Mor çiçekli dal gibiydim,
Bahar vaktinde kırıldım.

Yâr olmadı bana devir,
Her günüm bir başka zehir;
Hapishanelerde demir
Parmaklıklara sarıldım.

Coşkundum pınarlar gibi,
Sarhoştum rüzgârlar gibi;
İhtiyar çınarlar gibi
Bir gün içinde devrildim.

Ekmeğim bahtımdan katı,
Bahtım düşmanımdan kötü;
Böyle kepaze hayatı
Sürüklemekten yoruldum.

Kimseye soramadığım,
Doyunca saramadığım,
Görmesem duramadığım
Nazlı yârimden ayrıldım.
***
Ey gönül, kuşa benzerdin,
Kafesler sana dar gelir;
Bir yerde durmaz gezerdin,
Hapislik sana zor gelir.

Ey gönül, acaip huyun,
Boğazından geçmez tayın,
Acır testindeki suyun;
Aklına nazlı yâr gelir.

Gözlerin uzağa bakar,
Kimden ne beklediğin var?
Yâr semtinden gelen rüzgâr
‘Seni unuttu!.. ‘ der gelir.

Bakmazsa senin yüzüne
Çok görme elin kızına;
Dışarda serbest gezene
Hapiste yatan hor gelir.

Ayağında gezen itler,
Başının üstünden atlar;
Hapise düşen yiğitler
Yâri dışarda kor gelir.
***
Burda çiçekler açmıyor,
Kuşlar süzülüp uçmuyor,
Yıldızlar ışık saçmıyor,
Geçmiyor günler, geçmiyor.

Avluda olta vururum;
Kâh düşünür, otururum,
Türlü hayaller görürüm;
Geçmiyor günler, geçmiyor.

Gönülde eski sevdalar,
Gözümde dereler, bağlar,
Aynada hayalim ağlar,
Geçmiyor günler, geçmiyor.

Dışarda mevsim baharmış,
Gezip dolaşanlar varmış,
Günler su gibi akarmış…
Geçmiyor günler, geçmiyor.

Yanımda yatan yabancı
Her sözü zehir gibi acı,
Bütün dertlerin en gücü;
Geçmiyor günler, geçmiyor.
***
Ey yâr, bu acı demlerde
Sen koru benim aklımı…
Karardım kaldım damlarda,
Aydınlat benim yolumu…

Nefesin esen rüzgârda,
Saçların savrulan karda,
Yerde, gökte, bulutlarda,
Ararım nazlı gülümü…

Karanlık göklerde aysın,
Kurak ovalarda çaysın,
Bir tek inandığım şeysin,
Uzattım sana elimi…

Düşmanlar gülüp sevinsin.
Dostlar arkasını dönsün…
Benim güvendiğim sensin,
Kırmazsın benim gönlümü…

Bir gün şu damlardan çıksam,
Gelip önüne diz çöksem…
Ağlayıp içimi döksem…
Anlatsam sana halimi…
***
Başın öne eğilmesin,
Aldırma gönül, aldırma;
Ağladığın duyulmasın,
Aldırma gönül, aldırma…

Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar;
Seni bu sesler oyalar,
Aldırma gönül, aldırma…

Görmesen bile denizi,
Yukarıya çevir gözü:
Deniz gibidir gökyüzü;
Aldırma gönül, aldırma

Dertlerin kalkınca şaha
Bir küfür yolla Allaha…
Görecek günler var daha;
Aldırma gönül, aldırma…

Kurşun ata ata biter;
Yollar gide gide biter;
Ceza yata yata biter;
Aldırma gönül, aldırma…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder