12 Mart 2022 Cumartesi

Faruk Duman - İncir Tarihi

 

Yazarları direkt bağlantısı olmama olasılığı şurada dursun, kendi topraklarımızda edebiyatımızda  Türk/Anadolu masalsılık, büyülü gerçekçilik gibi bir damar kendini hissettiriyor. İhsan Oktay Anar, Y.Hakan Erdem gibi isimler geliyor aklıma ilkin. Hatta bu damarın evrensel post-modernizmin ve gerçeküstücülüğün ve yeraltı edebiyatın yerli şubeleri ile geçişmeleri de olabilir. Köklerden de bu topraklara özgü absürt kültürel kodlardan da besleniyor belki. Türkü sözleri ve komedi üslubumuza bakmamız yeterli sanırım. Bunun akademik olarak bir araştırması varsa bir göz atmak isterim doğrusu. 2011 Yunus Nadi roman ödülü alan bu romanın da beslendiği kaynak oralar işte. Hakeza zayıflığı da. Bilgisayar oyunu gibi bölüm bölüm maceralar atlıyor ve sonunda bu hikayenin ana konusu nedir diye sorulduğunda birden fazla farklı yorum neticesinde bir boşlukla karşılaşıyorsunuz. Bu romanın kendine özgü zayıflığı ise karakter ve hikaye örgüsü açısından sığlığı olsa gerek. Binbir renkli ve olağanüstü serüven ile karşılaşıyor kahramanlarımız ama kahramanlık yaptıklarından da değil. Bu bir savrulma.  Alegori varsa da bir büyüme hikayesi olabilir, bir de yazarın edebi çabası, ilham arayışı, bir türlü kavuşulamayan Kelime ismindeki sevgiliye istinaden.

Ergen genç Zeyrek Üsküdar dışındaki köyünde ailesi ile yaşarken ve kafasında ve kasıklarında uzaktan sevdiği Kelime'yi büyütürken küçük kızları öldürdüğüne dair bir iftira neticesinde linçten kaçarak, köydeki tanıdığı cüce Ümmik ve sincabı ile beraber mağaraları, ormanları aşıp bir gemiye kaçak yolcu olarak gizleniyor. Yazar hikayeler arasında sekerek meselleri biraz da arkaik bir dille  aktarıyor. Hatta dipnot niyetine eserin sonunda 10 sayfa açıklama da ekleyerek zengin ve az biraz dağınık bir metod izliyor. Gemide yakalandıklarında korsanların baskınıyla karaya vuruyorlar. Ada sandıkları yerde Suriyeli bir köy ahalisi ile karşılaşıyorlar. Zeyrek'in koynunda bütün yolculuk boyunca taşıdığı kesik kolunun tadına varan  kendi kendine uçan sihirli bir hançeri engellemeyi başarsa da köy ahalisi ile yine ters düşer.  Oradan kaçıp atıldıkları düşman bir hükümdarın zindanında rüyasında gördüğü celladın yardımıyla kaçıp döndükleri İstanbul'da, gerçek katilin yakalanmasıyla aklandığını anlıyoruz. Ve sonunda Kelime ile biraraya geliyor. Fakat bu birlikteliği cinselliğe indirgenmesi gibi romanda bazı kabalıklar  ince ince rahatsızlık veriyor. Zeyrek'in masalsı anlatım tarzı da modern çağda zihinsel bir davranışsal bozukluğu hatırlatmıyor değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder