
Black Mirror'ı izlemeye sonunda nail oldum. İlk sezon dediğime bakmayın, üç bölüm var. İnsan psikolojisi ve bilimkurgu felan filan, yazan çizen çok oldu. İlk bölüm benim için fiyasko olsa da sonrakiler çok iyiydi. İlk bölümde kraliyet ailesinden sevilen bir prensi kaçıran manyak bir tip, İngiliz başbakanından canlı yayında bir domuzu şeyetmesini istemesi ve bunun hem başbakanın karısıyla hem de toplumda yansımalarını konu alıyor. İkinci bölüm iyiydi bak, yer altında insanlar sürekli pedal çevirip enerji üreterek sanal puanlar toplar, kilolular eğlence konusu olur. Birikmiş puanını sevdiği kızın şarkı yarışmasına katılması için harcayan esas oğlan, kıza canlı yayında porno yıldızı olma teklifinin götürülmesi ve hatta kızın da bunu kabul etmesiyle yıkılır. Sebat eder, yine puan biriktirerek bu yetenek yarışmasına katılır ve elindeki kırık camı boğazına dayayıp ne biçim düzen ulan bu diye tirad çeker. Fakat bu tiradı sevilince kendisi de her hafta bu tarz tirad çektiği bir programın yıldızı olarak orman manzaralı üst katlardan bir yer edinir. Şahane. 3. bölümü hatırlayamadım, internetten bir ipucu alayım. Hmm evet bu da sarsıcıydı. Gözlere bir aparat takılıyor. Artık gözünüzün gördüğü tüm anıları kaydedebiliyorsunuz ve tv'ye yansıtıp izleyebiliyorsunuz. Bir aldatma hikayesi, ifşa, skandal, dizboyu, bu da fena.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder