12 Mayıs 2010 Çarşamba

J.S. Bach - The Art of the Fugue (Glenn Gould 1962)

1700'lerde yaşamış olan ünlü klasik bestecilerden Yohan Sebastian Bahkh döneminde keşfedilen piyanoya itibar etmeyip onun atası sayılabilecek harpsichord ve orglara yönelik bestelerle daha çok haşır neşir olmuş. İşin güzel bir tarafı da bu besteler günümüzde piyanoyla çalmaya da oldukça uygunlar. Ama konumuz bu değil. Bestecinin teknik olarak içine girmesi zor çalışması olan Fugue Sanatını (sormayın fugue ne demek, wikipedia'dan aktarıyorum anlarsanız artık: Çoksesli müzikte , bir beste türüdür. Konu adı verilen, özelliği olan üretici bir temanın birbirinin benzerleri biçiminde yinelenmesinden oluşur. Kontrpuan müziğin en önemli ve en zor türüdür. Fügler 2, 3, 4 ve hatta 6 sesli olabilir.) ünlü Bach yorumcusu egzantrik kişioğlu Gould'dan dinliyoruz. Kayıt orgla çalınıyor, hakikaten tanımlandığı gibi çok sesli iki ayrı el birbiriyle derin sohbete girmiş iki ses dizimi yaratıyor. Derin demişken evet,teknik ve sofistik ama kesinlikle sıkıcı zannetmeyin. Tam tersine 18.yüzyılın parti müziği bu olmalı. Beyaz perukalar kafalarında yüzleri pudralı tayt veya uzun çorap giymiş adamlarla dev bir çadırı elbise diye kıçlarına geçirmiş pek bir leydiler kıkırdayarak eğleşirler, bir temaşa bir şamata sormayın.
Son yarısında ise Gould amcamız orgu bırakıyor piyanoya sarıyor. Keşke orgta çalmaya devam etseymiş dememek elde değil, avuçta. Ben memnun kaldım uzun lafın özeti, bizim gibi basit zekalı insanların tam anlamıyla , ne kadar dinlerse dinlesin, çözemeyeceği ululukta, buna rağmen ilk dinleyişte bile neşeli haliyle kulağı bu musikiye alışık olmayan herkişiyi sarmalayacak samimiyette.

8,0/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder