7 Şubat 2009 Cumartesi

Ergün Aydınoğlu - "Sol Hakkında Her Şey" Mi?


Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce:Sol adlı devasa çalışmanın içerdiği eksiklikler, klişeler, yanlışlıklar ve propaganda metinlerine istinaden yazarın 'tarihi yeni kuşaklara nesnel bir açıdan sunma' gayretiyle anti-stalinizm çerçevesinden getirdiği eleştiriler bütününden oluşuyor kitap. Okumaya başladığınız birkaç dakika içinde üslup sayesinde kendinizi kendi tarihiniz içinde, gerilerde buluyor ve ortaokulda (bizim zamanımızda ortaokul vardı) suratı asık , her zaman sinirli bir şekilde dilbilgisi hatalarınızı düzeltmeye çalışan, bağıran ve de köpüren Türk Dili ve Edebiyatı hocanızı yadetme fırsatını yakalıyorsunuz. Kitabın arkasında dediği gibi "Bu çalışma..., Türkiye solu ve entelektüel ortamında neredeyse unutulmuş olan polemik tartışma geleneği temelinde eleştiriyor" Evet , tam da yapılan bu, geçmişin bütün hataları ile. (Kendi) Doğruları(nı) söyleyebilmek için cümle içlerinde imaları sezinleyebilme yeteneği yazarın 70'li yıllardaki sol polemikçilerle paylaştığı bir hüner.
Sol tarih üzerine okumayı seven biri için üstte ismi geçen ve bu kitabın da odak noktası olan Sol'un pek çok makalesinin hayal kırıklığı yarattığı bir gerçek. Yazarın eleştirdiğim yazım tekniğini bir kenara bırakırsak belirli konularda, mesela Mustafa Suphi gibi methiyeler düzülen bir ikon konusunda söyledikleri ufuk açıcı şeyler. Yıllar boyu anlatıla anlatıla gerçekliğini kaybederek metafizik efsanelere dönüşen kişiler, olaylar ve olguların köklerine dönerek yeniden yorumlanması yazarın amacı. Bunu da bir ölçüde başarıyor. TKP'nin politik gücü ve bağımsızlığı, TİP-MDD ayrılığı, teoride ve pratikte Dev Yol, Behice Boran, H.Kıvılcımlı, M.Ali Aybar, Mahir Çayan, D.Perinçek üzerinde yazarın üzerinde durduğu belli başlı konular. Tek tek yazarın aktardığı düşünceleri özetlemeyeceğim. Yalnız bazı eleştirilerin az çok bilinen şeyler olduğunu , TİP'in pragmatik 'broad left' bir örgüt olmasından kaynaklı teorisizliği ya da DY'nin iç savaş teorisi, Çayan'ın eklektizmi ( yazarın buradaki eleştirisi bir yere kadar doğru olabilir ama hiç de savunmadığım gerillacılık=devrimcilik eşitliği gibi genel kabullerin ülkemizde yaygınlığı gibi özellikler açısından bakılırsa yerel anlamda M.Çayan etkisi yüksek bir teorisyendir), söyleyebilirim. TKP'nin 20-30'lu yıllardaki zayıflığı incelenirken sabit parametrelere başvurularak genellemeler yapılması , yabancı ülkelerdeki resmi KP örnekleri, yer kıtlığı sebebinden olsa gerek dikkatten kaçmıyor. Yine de okuyucu biraz ayrıntı bekliyor. Tıpkı eleştirilerin odağının , bir önceki kitabı Türkiye Solu'nda da olduğu gibi, dönemin büyük aktörleriyle sınırlandırılması gibi. Ne de olsa ülkemizde olmayan eleştirel sol tarih yazımının, politik-eleştirinin ilk adımları bunlar.
Sol tarih içinde klişeleri zayıflatmak amacıyla başlattığı bu çalışmaların neticesinde yazarın bir ölçüde başarılı olabileceğini belirtmiştim. Doğu toplumlarına özgü lider kültünün de içinde geliştiği eleştirilere kulak asmayan statükoculuk bataklığı ve yazardan kaynaklı kullanılan dilin iticiliği, dışlayıcılığı. Yazdıklarımın yanlış anlaşılmasını da istemem. Mutlaka okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir yapıt.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder