Kapağında su halkalarıyla betimlenen bir kulak bulunan bu albüm grubun sonraki progresif rock tarzına daha yakın olmakla birlikte eski saykedelik tarafıyla bir geçiş, bir köprü vazifesini de kurmakta. Günümüzün hızlı ve ağır atmosferinde, herşeyin vurgulandığı bir ortamda soyut kaçabilir. Biraz durup, hayata karşı bir dur çekip bekler modda dinlediğimizde asıl tadına varılıyor. Ve hatta ve lakin bu yalınlığın hiç de hafif kaçmadığını idrak edebiliyorsunuz. Efektler, gidişat ritmi, atmosferi çok çok çok sonraları post-rock, shoegaze ve doksanların alternatif soundlarına da kapıyı aralıyor gibi. Uyduruyor da olabilirim. Ancak gerçek şu ki dinledikçe şerbetleniyor. Ki benim gibi müziğini biraz daha tombik sevenler için cılız kalmasına rağmen söyleyebiliyorum bunları. Her şarkı kendine has ayrı özellik sergiliyor. Liverpool futbol kulübünün marşıyla söylenen de var, Fransız kıyılarına özgü caz pop şarkısı da. Köpeğe ithafen de. Ve bir de Echoes var 23 dakika.
And every day is the right day
7,50+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder