The Witcher iyice dağılmıştı, bu mistik büyük av konseptine de bir türlü varamıyordu. Bu sezon ile en azından fanilerin taht kavgalarının o büyücülerin tahtı da yıkıldığına göre sonlanmaya yaklaştığını varsayabiliriz. Witcherların kalesi de önceki sezonda çökmüştü zaten. Ha gayret,
Travelers da değişik bir hal aldı. Görüp göreceğiniz herkes kolayca ruh değiştiriyor. Şehirde çatışmalar baş gösteriyor orduya emirler gidiyor nükleer silahlar yetkisiz kişilere teslim ediliyor ölümcül virüsler yayılıyor ama iki günde çaresi bulunuyor. Kimsecikler şüphelenmiyor. Sonra direktör'den kaçan kel kafalı bir kötü adamın oyununa geliyor ekip ve sonda da kimlikleri ifşa oluyor. Yeni sezona başlamak için enerjimiz kalmış yine de evet.
Animelerden Cyberpunk aynı isimli bilgisayar oyunundan esinlenen bir hikayeye sahip. Witcher serisinin arkasındaki ekip hatta. Kaybedecek bir şeyi kalmayan genç bir adamın çetesiyle ortalığı kasıp kavurması şeklinde özetlenebilir. Background ise insanların uzuvlarını ve organlarını mekanikleştirip çoğaltabilecekleri bir gelecek. Çetemiz de şehri yöneten iki megaşirketin mücadelesinin gölgesinde ekmek parasını kazanıyor. Tabi rol model çete reisi var çocuğun aşık olduğu kız var sanal dünya var ihanet var bol bol ve absürt seviyede brütal şiddet var. Genel olarak beğenilmekle beraber ben çizim olarak da uçan patlayan canlanan yırtınan karakterleri ve çevre düzenlemesi ile fazla parlak ve abartı buldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder