Çağdaş politik felsefenin en önde gelen isimlerinden Baidou olumlu yada olumsuz bir esin kaynağı olarak kendisini etkileyen farklı düşünürler ve onların savunduğu veya öne sürdüğü bazı kavramlar üzerine hasbihal ediyor. Tabi bağlamından kopan ve diyalog ve hatta polemik usulüyle ilerleyen yazıları anlamak bu manada anlamlandırmak biraz güç. Dolayısıyla eserin isimlendirmesi umutlandırdığı vaadi yerine getirmekte bir miktar zorlanmakta. Çokça aşina olduğumuz Sartre, Althusser, Lacan,Deleuze, Foucault, Derrida, Ranciere gibi fikir adamların yanısıra coğrafyanın bu tarafında çok da bilinmeyen Cangulheim ve Ricoeur gibi isimler konuk edilmiş. Diğer yandan önsözde ayrıca Fransız Felsefesi tanımının alanında nereye denk düştüğüne dair bir tanıt koyma çabası öne çıkıyor. Altı adet nokta ortaya koyuyor yazar:
+Kavramın canlı olduğunu, bir yaratım, bir süreç ve bir olay teşkil ettiğini ve bu sebeple varoluştan ayrı olmadığını göstermek.
+Felsefeyi modernliğe kaydetmek, yani diğer bir deyişle, onu akademiden çıkarmak, yaşamda dolaşıma sokmak.
+Bilgi felsefesi ile eylem felsefesi arasındaki karşıtlığı terk etmek.
+ Felsefeyi doğrudan siyaset sahnesine yerleştirmek.
+Özne sorusunu tekrar ele almak, düşünüm modelini terk etmek, böylelikle bilince ve dolayısıyla psikolojiye indirgenemeyecek bir özne düşüncesi konusunda psikanalizle tartışmak
+ Yeni bir felsefi serimleme tarzı yaratmak,
edebiyata rakip çıkmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder