17 Nisan 2014 Perşembe

Frank Herbert - Dune'un Çocukları (Dune III)

Paul'u ölümün kucağına çöle giderken bırakmıştık ikinci kitabın sonunda. İmparatorluğun yönetimi ve çocuklarının büyütülmesi gittikçe kendini güce kaptıran kızkardeşi Alia'ya emanet. Annesi Leydi Jessica ailenin hizmetkarı Gurney'i de alarak Bene Gesserit öğretilerine geri dönmüş. İkiz çocuklar Leto ve Ganima 9 yaşına geldikten sonra Jessica ortalığı kolaçan etmek amacıyla Fremen gezegenine geri döner. Kuşkusu Alia'nın melanete uğramasıdır. Yani iç yaşamlarından birinin Alia'nın kontrolünü ele geçirdiğini düşünmektedir. Sadece Fremenler arasında değil tüm evrende düşülebilecek en rezil seviyedir bu. Hakikaten de Alia, öldürdükleri Baron'un iç yaşamıyla , ruh gibi bir şey, anlaşma yapmıştır, artık kararlarında bile etkisi büyüktür Baron'un. Derken çölden kör bir vaiz çıkagelir. Dinin içi boş bir kabuk haline geldiğini, yozlaştığını vaaz ederek Alia'yı, daha doğrusu rejimini karşısına alır. Herkesin şüphelendiği üzere bizzatihi Paul'un kendisidir bu vaiz. Bu denkleme uzaklarda bir yerlerde ise Baron'un oğlu mu torunu mu ne Farad'n dahil olur. Tarihe meraklı entel genç, bir noktadan sonra kendini azılı düşmanlarının öğretisi içinde bulacaktır. Kızı Alia'yı melanet testine sokmaya çalışan Jessica kendisinin aslında ikizlerin altın yol diye adlandırdığı planın bir parçası olduğunu kitabın sonunda kavrayacaktır. Bir yandan da ikizleri de sınamaya çalışmaktadır. Çünkü içlerinde sonsuz zamanın tecrübe ve içyaşamlarını barındıran çocuklar onu korkutmaktadır. Farad'n'ın annesinin iki kaplanı bu çocukların üzerine yollaması ikizler için bir fırsat olur. Leto ölmüş numarası yapar, kızkardeşi ise kendini bir nevi hipnozla buna inandırır. Alia kocası Duncan Idaho'yu Jessica'yı öldürtmesi için görevlendirir. Alia'nın istila edildiğini mentat zihniyle kavrayan Duncan, Jessica ile Harkonenlerin gezegenine iltica eder. Jessica, Bene Gesserit öğretilerini Farad'n'e öğretmeye başlar. Diğer yandan Farad'n annesini Leto'nun ölümünden sorumlu tutarak sürgüne gönderir ve böylece Atreides eviyle tekrar barış kurulur. Arrakis'de ise gezegeni yeşilleştirerek bahar üretimi sağlayan kum solucanlarının habitatını yokeden ve farkında olmadan kendi oturduğu dalı kesen yenilikçi Alia'nın kanadı ile gelenekçi Fremenler arasında kutuplaşma yoğunlaşır. Efsanevi siyeç Jacurutu'yu bulmakla aradığı altın yol'u keşfetmekte önemli bir mesafe katacağına inanan Leto gerçekten de aradığını bulur. Ancak Jessica lehine çalışan Gurney ve Muad'dib Paul'den artakalan Vaizi kullanan kaçakçıların işbirliğiyle tutsak edilir. Sabah akşam bahar yedirilerek istila edilip edilmediği sınanır. Diğer yandan da Jessica'nın planlarına baş eğmesi için uğradığı baskının diğer adıdır bu. Ganima ise Alia'nın onu Farad'n ile evlendirme planlarını büyük bir şevkle kabul eder. Zira kendini öldüğüne inandırdığı kardeşinin intikamını almayı düşlemektedir. Alia da tam da hevesle düğünün gerçekleşmesini bekler. Fremenlerin ayrılığında bağımsız tarafta duran Stilgar, çocukla birlikte kendi bölgesine çekilir. Duncan da Stilgar'ın siyecine gelerek istila edilmiş Alia'ya karşı onu yanına çekmeye çalışır. En sonunda en büyük Fremen hakaretleri ile kendini öldürtür. Ki bu da kendi planının bir parçasıdır. Alia kendi kocasını öldüren Stilgar'a karşı harekete geçmek zorundadır artık. Transtan transa giren o siyeçten kaçıp bu siyeçe sığınan Leto, canlı kumbalıklarından kendine bir zırh yapar ve onlarla ortak yaşama geçer. Binyıllarca aslında dörtbin yıl olduğunu söylüyor, yaşayacak tanrısal güçte oluşturduğu vücuduyla tanrısı olmayan dinin tanrısı olacak ve altın yolu, babasının kaçındığı yolu tamamlayacaktır. Vaizle yani babasıyla buluşur, babasının vücudunda yaptığı değişimlere karşı yaptığı tüm itirazlara rağmen onu dinlemez, himayesine alır. Bir yandan da ekolojiyi değiştiren projelere, çiftliklere saldırır, kanalların suyunu çöle döker. Barış görüşmesi için Stilgar'ın yanına gelen Alia'nın adamları Ganima'yı kaçırır. Düğün günü yaklaşmaktadır artık. Farad'n'ın Jessica ile Alia'nın sarayına geldiği gün Vaiz de sarayın önüne Leto ile birlikte son bir vaaz vermeye gelir. Küfrün adı Alia'dır diye sonlandırdığı vaazın ardından kargaşa çıkar. Muaddib hançerlenir ve ölür. Aile sarayda şok geçirirken Leto kapıyı kırıp kızkardeşi Ganima ile döner, Ganima'nın zihni açılmıştır. Alia'yı azcık pataklar. Kendi benliği içindeki Baron ile tartışmaya başlayıp melanetini sergileyen Alia, kendi kontrolünü sağladığında Baron'un kendi ağzından dur yapma itirazlarına rağmen camdan atlayarak hayatına son verecek onuru da gösterir. İmparatorluğu yöneteceği binlerce yıllık yeni düzende Leto resmen kendi kızkardeşiyle evleneceğini beyan eder. Fakat artık insanlıktan çıkıp kısırlaştığı için arka tarafta aslında imparatorluk soyunun babası Farad'n olacaktır.
Yani entrika içinde entrika, diğer ciltlerde olduğu gibi sayfalar ilerlerken okuyucudan gizlenen planlara dayalı o an pek idrak edemediğimiz hikayenin gelişme süreci, yine felsefi alıntılar. Yeni ve ilgi çekici karakterler. Hikaye bakımından olmasa bile karakterler açısından bir dürtü var hala seriyi devam ettirmekte. Ama burada sanırım bir ara vereceğim.

Evren hemen oradadır: bir Fedaykin'in onu görüp duyularına hakim olabilmesinin yegane yolu budur. Evren ne tehdit eder ne de söz verir. Nesneleri bizim hakimiyetimizin ötesinde tutar: bir meteorun düşmesi, bir buhar püskürtüsünün olması, yaşlanmak ve ölmek. Bunlar, bu evrenin gerçekleridir ve bunları, onlar hakkında ne hissettiğini göz önüne almadan karşılamalısın. Bu tür gerçeklikleri sözlerle uzaklaştıramazsın. Onlar kendi sözsüz yöntemleriyle sana gelecekler ve o zaman, işte o zaman ölüm kalım'la ne kastedildiğini anlayacaksın. Ve bunu anlayınca, için neşe ile dolacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder