5 Şubat 2010 Cuma

Gustav Holst - The Planets (1974)


Andre Previn/London Symphony Orchestra
Klasik müziğe oldukça talihsiz bir seçimle modernistlerden başlamıştım. Biraz araştırınca bu türe merak salan yeni dinleyicilere tavsiyelerde bulunan bir kaç listeye rastladım. Bu albümü de bu vasıtayla dinlemeye karar verdim. Aklınızda bulunsun filmlerde reklamlarda çokca kullanılan pek çok klasik besteyi içerir derlemeler ve best of'lardan ve daha klasik isimlerden başlamak daha faydalı sonuçlar verecektir. Holst'u duyduk mu? Hayır. 20.yy'ın başında İngiltere'de yaşayan besteci modernizm ile eski tarz arasında köprü kurduğu bu çalışma ile 1. dünya savaşı esnasında magnus opum'unu vermiş ve daha sonra anladığım kadarıyla ünü bu yapıtın altında kalmış. Wikipedia'da okuduğuma göre gayet ilginç bir kişilik. Neyse bu albüm Andre Previn adlı şef (conductor)'in yönetiminde Londra senfoni orkestrasınca kaydedilmiş. Klasik müziğin erbabları açısından şefler, ki orkestrayı yönlendirme haricinde eserlere kendi yorumlarını da katıyorlar amma ve de lakin bizim gibi ilk başlayanların kulağı bunları pek ayırtedemiyor, kayıt kalitesi/plak şirketi ve biraz da orkestra çok önem arzediyor. Şeflerin ve sanatçıların her besteciye bulaştığını söylemek zor, ömür yetmez belli besteciler üzerine yoğunlaştıkları görünüyor. Misal Bach'ın piano eserleri için Glenn Gould kayıtları bir klasik. Araştırıp vakit ayırınca öğreniyoruz bunları. Yine neyse, önemli şefler ise:Karajan, Bernstein, Abbado, sonracııma Mehta, Solti, Rattle, Haitink, Klemperer, Kleiber, Böhm...
Planets'e dönersek besteci astrolojideki rollerine göre 7 gezegen hakkında beste yapıp bu suiti toparlamış. Şarkılar daha önce de bahsettim gibi içeriğini sound ile de çok çok başarıyla dolduruyor. Örneğin muhteşem açılış parçası Mars, the Bringer of War adlı parçada sefere hazırlanan ordu temasını üflemeli çalgıların majestiğiyle birlikte gayet açık duyuyorsunuz. Kardeşimi aldım, test ettim diğer şarkılar da ismine uygun ruh halini yansıtmada çok başarılı. Venus, the Bringer of Peace ile gevşeyip huzura ulaşıyorken, Jupiter ile neşe ve sevinç durumunu hissedebiliyorsunuz. Şarkıları şöyle bir listeleyeyim.
Mars, the Bringer of War
Venus, the Bringer of Peace
Mercury, the Winged Messenger
Jupiter, the Bringer of Jollity
Saturn, the Bringer of Old Age
Uranus, the Magician
Neptun, the Mystic
Ah, evet Neptun'de kendimi haberci gibi hissetmiyorum. Ama bu durum hoş bir melodinin defalarca değişik şekillerde tekrarlandığı parçanın güzelliğinden bir şey eksiltmiyor. Uzun lafın belinin ortasından kırılmışı şu, buradaki parçalar film müziğine alışkın modern dinleyiciyi kesinlikle memnun edecek sinematik etki taşıyorlar. Ayrıca tekrarlamalardan kaçınmayarak dinlenirliği kolaylaştırmışla. Benim şahsen klasik müzikte sinir olduğum sessiz kısımların uzaması ve aniden gürlemeler burada da bir miktar mevcut. Fakat bu dinamik özellik parçalar arasında paylaşıldığı için rahatsız etmiyor. İngilazlar ne der?:
"a must"

9,25/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder