28 Mayıs 2025 Çarşamba
Ari Çokona - 20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Trakya'daki Rum Yerleşimleri
Çok önemli bir duygusal ihtiyacı gideren eser. Sonuçta yıllardır yaşadıkları ata diyarını terk etmek, terk etmek zorunda kalmak kolay kabul edilebilir bir şey değil. Kafkasya'dan, Kırım'dan, Balkanlar'dan Anadolu'ya da olabilir rota, insanların özünde birbirinden hiç de farklı olmadığını unutuyoruz bazen. Eserde Rumların yerleştikleri köy ve kasaba isimleri geçiriliyor, kiliseler, okullar ve kültürel yapılar anılıyor. Osmanlı, kilise ve Yunanistan'daki göçmen dernekleri kaynaklarından faydalanılmış. Trabzon çevresi (eski Pontos), İstanbul çevresi ve Trakya, İzmir ve çevresi ve Kapadokya Rumların yoğunlaştığı bölgeler. Ama kültürel olarak bir yekparelikten bahsetmek mümkün değil. Sadece Türkçe ve hatta Arapça konuşanlar değil Yunancanın da farklı lehçeleri etrafında şekillenen kültürler belki. İstanbulda meyhane işleten biri kendini Rum diye tanımlayıp Yunanlar ile benzeşmek istmediğini belirten bir demeç vermişti. Abartmamak kaydıyla böyle bir ayrım hakikaten var. Milliyetçi çevrelerin propagandaların ötesinde yazar bir tür yeniden Hellenizasyon ve kolonileşmeyi açıkça kabul ediyor. Bir yandan İslamlaşma ve Türkleşme de devam ederken Karadenizli Rumların batıya Samsun'a, Gümüşhane üzerinden Kars ve İç Anadolu'ya doğru köy köy kolonileşmeleri mesela. Aynı şekilde Türkleşmiş ve biraz da tenhalaşmış Ege bölgesinin Yunan yarımada ve adalarından tekrar göçe tabi tutulması ve Osmanlı'nın son dönemlerinde kıyılarda yüzyıllar sonra tekrar çoğunluğu sağlaması da benzer bir örnek. Anadolu'nun Bizans'tan miras ortodoksların dil değiştirmeye daha yatkın olduklarını anlıyoruz. Kapadokya'nın Karamanları böyle tanımlanmakla birlikte Türkçe konuşan ortodokslar Anadolu'nun dört bir yanına dağılmış. Bununla birlikte İstanbul ve Karadeniz'de yerel Rumların diline daha sahip çıktığı görülüyor. Kitabın konusu olmasa bile müslüman olduktan sonra bile Rumca konuşan topluluklar bu coğrafyada hala mevcut. Ege'nin ortodoks ahalisi ise büyük oranda aslında Yunan zaten. İşte bunlar da benim bu eserden kazandıklarım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder