Farklı dünyaların tınısını kulağa geçirmeye çalışan ambiyans tarafı baskın, caz duyarlılığı, doğaçlaması ve enstrümantasyonu (biliyorum böyle bir kelime yok) ile post-rock besteciliğini birleştiren sözsüz bir çalışma. Çok da takdir görmüşler. Polonyalılar (bu ülkeye dikkat etmek lazım müzikte) ve toplamda dört uzunçalarları var. En çok ses getireni ahan da bu 2. Kaydı siyah ve beyaz olarak adlandırdıkları 2 bölüme ayırmışlar. Ambiyans dedik ama atmosferi güçlendirecek dinamik bir yaklaşımı takip etmişler. Durmadan ziller titreşiyor, trombon çınlıyor alttan alttan. Farklı duyguları uyandıracak Etno-saykedelik tarafı da yok hani. Kağıt üstünde o kadar fantastik şokomelli görünüyor ki. SOfistike ve takdir edilesi hakikaten. Yine de bu proje akılda kalıcı, akıcı bir dinletiye dönüşmeyi en azından bende başaramadı. Ne zaman dinlesem kaymak gibi bilinçaltımdan kayıp geçiyor. Demem o ki çalışırken, gece çıt çıtmıyorken, ruhsal deneyim (Black 5 ne yafu) arıyorken arkafon olarak güzel gidiyor. Sonuçta bu aralar dinlediğim pek çok albüm gibi odaklanamama sorunu yaşıyorum. Belki de sorun bende midir nedir.
6,75+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder