23 Ekim 2018 Salı

Cogito - Selçuklular

Günlerdir giriş yapmak istemedim bloga, zorluyorum kendimi. Kısa kısa geçeceğim. Cogito'nun Selçuklular kapaklı sayısındaki bu dosya konusu 330 sayfanın ancak yarısını işgal etmekte. Yeni bir şeyler denedik manasındaki açıklamaya kansak mı yoksa dosya konusu ile ilgili dişe dokunur makalelerin azlığına mı bu durum dalalet etmekte sorusunu mu düşünsek, bilemedim. Sonuçta tarih yazımı çok ilginç bir mevzu. Düşünün dedelerimizin hikayelerini az çok biz bilsek bile sonraki kuşakta her şey unutulacak. İnanır mısınız, sıradan Yunanlar modern çağın eğitiminden geçmeden önce bir vakitler antik Yunan'dan kalma kalıntıların devlerin işi olduğunu sanırlarmış. Kısacası ağızdan kulağa her şey toza dönüşüyorken manastırların yada sarayların himayesinde yazılan tarihi kayıtların içeriklerini ve karşılaştırmasını veri almaktan başka çaremiz yok. Bu da elbette daha baştan doğal olarak öznel kaygılarla yazılmasının üzerine yapılan öznel yorumlara da davetiye çıkarmakta. Sonuçta bir yeniden inşa durumu söz konusu, birilerinin niyetine göre. Buradaki makaleler de ister istemez tatsız, kronolojik, kitabi bir ruhta ortaklaşmakta. François Hartog söyleşisi, Kadın tarihi, Osmanlı biyograficiliği, İsmet İnönü'nün günlüğünden Churchill ile müzkareleri anlattığı alıntılar gibi derginin diğer yarısını dolduran makale başlıkları konu itibariyle tarihten çok da uzaklaşmamakta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder