27 Mart 2025 Perşembe

Üvercinka # 123-124 Şiirden #86 Aç Yazı #4-5

 Uzun zamandır dergileri pek okumuyorum, bir kaç arkeoloji ya da tarih ile ilgili popüler şeyler haricinde. Yazılı fanzinleri de tükettik vesselam. Ama üstüste iyi şeylere denk geldiğim için hoşuma giden bir kaç yayından bahsedeyim. Bunlardan biri Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği tarafından yayınlanan Üvercinka. Görüyordum ama bir dernek yayını ne kadar iyidir diye burun kıvırıyordum. Baskısı da büyük mizanpaj, gazete kağıdı. Zaten ben Edipciyimdir daha çok. Önyargılar önyargılar... Bir kafede biraz karıştırınca bu sayıyı almalıyım dedim kendime. Şiirlerden çok toplumsalcı geleneğe sırtını yaslayan düz yazılar daha ilgimi çekti. İnternetten eski ve yeni sayıları ve hatta sayı sayı ciltleri bulmak mümkün. İBB'nin sitesini tavsiye ederim. Şans veriniz. 

Uzun soluklu şiir dergisi Şiirden'in bu sayısını Fazıl Hüsnü Dağlarca okuması yaptığım için aldım. Şair üzerine Metin Cengiz ve Halim Şafak yazılar kaleme almış. Bir önceki gönderimde zaten çok güzel betimlemeleri alıntıladım. Keşke daha çok yazı olsaymış, hatta hacimce geniş bir dosya. Dergi kapalı bir şairler topluluğunun sesiymiş gibi intiba bırakıyor. Değerlendirmeler, kritikler derginin ve yayınevinin şairleri hakkında ekseriyatla. Tercüme şiirlerin sayısı dikkat çekici. Dergi çevresinin en bilindik ismi Müesser Yeniay'ın kelime tasarruflu şiirleri  öne çıkıyor.

Sonsuza bakıyorum

şimdinin kenarında


bir avuç toprak olarak


geleceği biri bana getirebilir mi

belki ben oraya varamam


yaşam çoğu düşüncelerdir

ve korkmaktır her şeyden


ben öyle yaptım/sebepsizce

çağrıldığım bu kara parçası üzerinde


Ve ayrıca Turan Say

kale varsa elbet saldırılır/ve kale varsa yıkılmalıdır

Aç Yazı dergisinin koleksiyonunu yapmaya karar vermiştim seneler önce. Had bismillah dedik. İlk sayısı zaten vardı. Takip eden sayılarını bulamadan, çok da peşine düşmedim gayrı , işte 4 ve 5. Kapaklarına, sayfa kalitesine gösterdikleri özen hoşuma gidiyor. 4. sayıda yarı dosya Oktay Rıfat hakkında. Nedense aklımda şiir dünyasında hep eleştirilen bir isim olarak kalmış, şair. Buradaki yazılar ve yazılarda alıntılı ferah dizeler dikkatimi celp etti. Yine ismini duyup fikir sahibi olmadığım Avusturyalı şair Georg Trakl için dergi orta sayfalarını ayırmış. Bu sayıda pek çok sanatsal fotoğrafa da yer verilmiş. Ve absürt tiyatro karakterlerinden Übü ile ilgili de bir metine . Şiirlerden Can Alkor'un Bozburun'da Bizi Ağırlayanlara başlıklı eser püfür püfür Ege'yi getiriyor bizlere.

Şimdi ayrılıyoruz. Karayelin seslerini götürüyoruz buradan, kekik ve adaçayı kokusunu, selvi fısıltısını,

hep var olan denizi, uykularımızın yanıbaşında.-

Sizler, konuk varıp, dost ayrıldıklarımız,

balıkların, otların adlarını bizim için saklayın, güzel sözcüklerini insanoğlunun:

Yolculuk sonsuz değil anıların gözünde.

Bu kıyıya döneceğiz.



5. sayı ise maalesef aynı ayarda değil, en azından benim için. Yarı dosyada hayatı da dramatik
bir şekilde sonlanan romantik şair Keats konu alınmış. O günlerin romantik edebiyatını, süslü laf kalabalığını, ayılma bayılmaları pek sevmem. Bilge Alkor'ın kapaktakine benzer yalın ama derin bir çok desenine yer verilmiş. Bilinç akışı ile yazılan upuzun bir metin ve başı 3. sayıda kalan bir öykünün devamı derginin akışını aksatıyor. Yine sayfalarca süren deneysel bir şiir de elimizde bu kadar zorlayıcı metin varken bu sayı için yanlış bir seçim olmuş. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder