Oldukça karmaşık bir dönemi olabildiğince nesnel anlatmaya çalışan bu akademik çalışma bir yandan birbirine zıt olguları misal Bizans ile Selçuklu hanedanlarının savaş ve dostluk arasında salınan ilişkileri, ortaya koyarken diğer yandan da böyle kaotik bir dönemde gayrimüslimler için yine de resmi söylemlere takılmadan edemiyor. Gayrimüslimler özellikle Ermeniler Bizans yönetiminde yaşadıkları ayrımcılık ardından Türk akıncıları memnuniyetle karşılıyor ama küçük Ermenistan krallığı her fırsatta ayaklanıyor, Haçlılarla işbirliği yapıyor ama sonra yine pişman oluyor ama işgal altında şehir kapılarını açıp düşmana şehri teslim ediyor ama Selçuklular için canla başla çalışıyorlar, gibi gibi. Sadece fetihlerin, Moğol istilasının değil taht kavgalarıyla bağlantılı iç savaşların da yaraladığı bu dönemde özetle gayrimüslimlerin şartları rahattı diyebilmek biraz zor olmalı. Zira kimse rahat olmasa gerek. Yine kitapta belirtildiği gibi o zamanın gerçekleri bugün için de geçerli değil mi? "Devletlerin veya hükümdarların menfaatleri için hiç olmayacak ittifaklara imza attıkları görülmektedir. Çıkarlar söz konusu olunca Selçuklular Bizans ile anlaşmakta, Danişmendliler ile düşman olabilmekte, yıllarca önemli mücadeleleri omuz omuza veren Ermeniler ve Haçlılar birbirlerine karşı İslam devletlerinden müttefikler aramakta, Türkleri Anadolu'dan çıkarmak için Haçlı seferlerinin çıkmasında fitili ateşleyen Bizans, Frenklere karşı Türklere yardım edebilmektedir"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder