13 Ağustos 2020 Perşembe

Mabel Matiz - Maya (2018)

 

"Sezen Aksu'nun 1991'de çıkardığı Gülümse'den sonra, Türk pop müziğinin en iddialı ve ses getiren albümlerinden biri" 

Kendi istemi dışında sürüklendiği saçma ve de sapan tartışmayı bir kenara değil bayağı gerilerde bırakırsak şarkıcının ses rengi ve yayvan söyleme tekniği pek de benlik olmadığı için ara ara Sultan Süleyman gibi şarkıları dikkatimi çekse bile oturup da kendisini adamakıllı dinlemeyi daha önce hiç aklıma getirmedim. Amma burada öyle bir parça var ki kendileri Çukur olur, bir ufak açtırır. Hani illa ki olur ya dinlerken bir parçayı, eleştirmen kesilirsiniz, işte şurası şöyle olsaydı muhteşem olurdu, burası böyle olsaydı fantastik olurdu dersiniz. Müjde müjde size, bize ve yurtdışındaki temsilciliklere! Çukur'un eksiği, tersliği yok. Neyse ki beni irkilten tarzı, folklorik (sözlere bakınız) bir yönden saykedelik popa çeşitlilik gösteren akacak bir yol bulmuş kendine. Zira 20 küsur parça ve 1 buçuk saati aşan sürede odaklanmak zor olurdu. MGMT ve Empire of the Sun'ın Türkiye yerelliğine taşıyor benzetmesi yapmak isterim. Üstelik ilmek ilmek dokunduğu belli güçlü besteler, usta bir ekibin de emaresini taşımakta. Boyalı da Saçların, A Canım, Mendilimde Kırmızım Var böyle şarkılar. Ancak kişisel bağlantı kurabileceğiniz misal Çukur demiştim ama Yaban da yabana atılır cinsten değil, şarkılar da mevcut. Ha, albümün süresi bu kadar uzun olunca kaydın sonuna doğru bestelerin bir gelgitli hale dönüştüğü de aşikar. Sonuç olarak Türk popu son seneler alternatif seslerin yükselişi ile kan tazeliyor, dünyadaki pop da hakeza öyle. Güzel takip edilesi işler çıkıyor. Maya, sanatçının magnum opus'u olup tarihte emsalsiz yerini mi alacak yoksa sanatçı Maya'yı tarihteki yerinde bırakıp sollayıp geçecek mi, zaman gösterecek. Biz iyi dileklerimizi kendisine gönderelim, dinlemesi gayet keyifli, şiir samimiyetindeki çalışması için.

7,50+/10


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder