26 Haziran 2010 Cumartesi

RETRO: Nevermore - Dead Heart in a Dead World (2000)


Bugüne kadar grubun dinlediğim albümlerine bakarsam en iyisinin bu olduğunu düşünüyorum. Warrel Dane'in vokalinin yetkinleştiğini, müzikteki bazen rahatsızlık verici ham thrash etkisinin kontrol altına alındığını, enstrümanların vokalle özellikle yükselme anlarında uyumunun önceki albümlere göre daha başarılı olduğunu da ekleyebilirim. Şarkıların nakaratları hiç olmadık bir şekilde hep beraber söylemelik, eşlik etmelik. Evolution 169 ve Believe in Nothing'de olduğu gibi. Albüm grubun en mühim parçalarından biri olan The River Dragon Has Come'ın yanısıra şans eseri aslının Simon and Garfunkel grubuna ait olduğunu öğrendiğim Sound of Silence gibi bir hitin yeniden yorumunu da içeriyor. O naif şarkının geçirdiği transformasyon şaşırtıcı doğrusu. Elbette Dead Heart in a Dead World gibi bir kapanış parçasının adını da anarak grubun sevdiğim çoğu bestesinin bu albümde yer aldığını belirtebilirim.

9,0/10

RAMMSTEIN KONSERİ

Yeni bir başlık açmaya erindim gayri. İş çıkışı apar topar bol yürümeli bir yolla İnönü'ye vardık. Kapıda satılan biletlerin fiyatını görünce yine vaktinde biletini alan benim gibi müzikseverlerin cezalandırıldığını gördük. Neyse yola devam, yürü yürü , kalabalık eh fena değil. Anaaa, saha içi yarısında bitti, sermişler engeli. Ohh babam sahanın yarısı sahne önü. Evet orda uzakta bir Rammstein var, o Rammstein bizim Rammstein'ımızdır. Gitmesek de görmesek de .. Neyse, yine can sıkıcı bir durum. Daha sıkıcı olan ise bu setin sahne önü ile arkası arasında ayrım yapan asıl hat olmadığını sonradan öğrenmem :-( Farketmez, hiç olmazsa biraz yükseltiydi durduğum yer. Konser başlar, şov öğeleri esirgenmemiştir. Hala genç izleyicilerin kudurduğunu görebilmek güzel. Ancak ses vasat, sert ama kısık. Uzaktan taa sahnenin ordan bir yerden geliyor. Müziğe entegre olmak zor. Şarkı seçimi peki, daha iyi olamaz mıydı? Artık kaçıncı neyseyi çektiğimi bilmiyorum, müthiş bir ses dinledik ve büyük ekrandan hoş bir şov izledik. Bir buçuk saat için bissürü para verip aklımda çok daha iyi olabilirdilerle ayrıldık. Ancak sahne önündekilerin süper eğlendiğinden eminim. Dalga oldular dalgalandılar kayık taşıdılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder