Komedi sit-com yokluğunda Brooklyn Nine-Nine yine de kendini izletiyor. Karakterlerin sevimsizliğinden daha önce bahsetmiştim. Ama komedinin absürd tarafında yer aldıklarını yeni idrak ediyorum. O yüzden her zaman bi rezerv noktası aktif olacak tarafımda. Bu sezonu izleyeli çok oldu, izlenim hissiyat noktasında ilk sezona göre biraz daha olgunlaşmış olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca hikayede radikal değişikliklerden de kaçınmaması iyi bir şey. Amirlerinin terfisinde olduğu gibi. Böylelikle üçüncü sezona bağlanıyoruz zaten.
After Life'ın ilk sezonunda karakteri mental açıdan iyiye doğru rol alırken bırakmıştık. Maalesef bu sezonda kendi kendini tekrara giriyor. İlerleyen bölümlerde ise tezat bir şekilde Tony namlı depresif karakterin çevresindeki insanlara iyilikler yapması yani insani ilişkilerini düzeltmesi bize de olumlu yansıyor. Babasının kötüye giden durumu ona bu açıdan dayanak bile olabiliyor. Etkileşim kurabileceğiniz ilginç bir çalışma.Picard Picard Picard... Bilim kurguda psikolojik dramanın pek de sevilmeyeceğini en başta Uzay Yolu'nun ünlü karakteri Riker'a da hayat veren dizinin yönetmeni bilmeliydi. Konu zamanda geri dönüşlü, bol woke'lu ve yine itici yan roller destekli. Bununla birlikte sürprizler de içeren çetrefilli entrikalı gelli gitli senaryo temeli kurtarıyor. Ve Q... En az anlaşılan, en sempatik ve hakaret üzerine hakaret işiten tanrımız. Seni seviyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder