Son zamanların en revaçta yazarlarından R.F. Kuang yazın dünyasına ilk adımını fantastik bir üçleme ile yapmıştır. Ve daha o vakitte ismini duyurmuştur. Coğrafi ve tarihi esin kaynağı Çin'dir bir kere. Kötü işgalciler de Japonlara denk düşmektedir. Felsefi alt yapı da o coğrafyaya ait olacaktır bittabi. En zeki gençlerin sınavla alındığı enderun benzeri akademiye adımını atan yetim bir genç kızın hikayesidir bu. Soykırıma uğratılmış gizemli Speer halkı ile bağlantısı çıkacaktır ama bu bağlantı da gizemin bir parçasıdır. Kızımızın özelliği tanrılar panteonuna ulaşabilmesi ve onların gücünü dünyaya çağırabilmesidir. Ateş tanrıçası Anka'yı kendi parçası olarak seçer. Yazarın kalemi kıvrak, çok hızlı bir şekilde aksiyon tabanlı metni yalayıp yutabiliyoruz. Bu bahsettiğim arkafon da, tarih, mit, kültür, coğrafya vb. , kızın güçlenmesi için bir kaldıraç konumunda. Demek istediğim tempo ve merak ile uyum iyi inşa edilmiş. Türün ilgi uyandıran nüvelerine bir şekilde değinilmiş, kadın kahraman, okul ilişkileri, ilk hoşlanışlar, intikam, tekmili birden burada. Okuduktan sonra akılda ne kalacak, tartışılır. Kurguya hizmet etme dışında derin bir altyapı sunduğunu söylemek zor çünkü. Farklılığı ve hünerli yazımıyla ise gayet doyurucu ve bunlar serinin devamını getirmek için yeterli sebepler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder