Bu ilk cilt, şairin Rüzgar Saati (1956), Kestim Kara Saçlarımı (1960), Sığda (1964), Kırmızı Karanfil (1971), Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı (1972), Ağıtlar ve Türküler (1976) eserlerini içeriyor. Şairin ismi biraz unutturulmaya çalışılmış intibasını taşıyor, yetmişlerde devrimci bir yol izlemesi de buna yardımcı olmasa gerek. Derinlemesine bir okuma yine de merkez şair kuşağının neden çeperinde yer aldığına dair ipuçları vermekte. Folklorü şiire dost yapan bir çizgiyi ve kadın duyarlılığını (bu ibareyi eleştirenler olsa da kadının empatik sesinin insanlık namına önemli bir değer olduğu göz ardı edilemez) sarsılmaz bir şekilde sahiplense de biçem konusunda istikrarlı bir hat takip edemiyor. Garip, ikinci yeni ve toplumsal gerçekçilik eklektik bir şekilde koronolojik bir sıra takip ederek bir araya geliyor.
Siz çocuk ağızlı bir "Günaydın"sınız
***
Meyveler almış rengini dudağımın
Söyleyin söyleyin gülebilir miyim
***
Gün uzun türküsünü bitirdi
Karlı dallara yürüdü karanlık
Yalnızlık çekilmez bu vakit
Delirdi denizde yosun çayda balık
Gel artık
***
Bunlar en mutlu günleri ayrılığımızın
Yanaşmadan özlemenin limanlarına
Bir uzun hava içinde kendimiz kendimizin
Uzasın dönmenin saçları, çağırma uzasın
***
Güz geldi mi üst üste üç güz gelirdi
Her gün başka olmaktan yüzlerce olurdu
Her kuş yüzlerce olurdu anlatılmaz güzel
Ufalır ellerimiz tutula tutula
***
Biz iyi şarkı söyleriz iyi ağlarız
Ağlarız şarkı söyleriz ölünceye dek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder