Louis Armstrong belki de bebedir, bu şarkılar da çok eskidir. Kulağımızın alıştığı beste yapılarına bile sahip değiller. Bu yönüyle ilkel bir sanat bile diyebiliriz. Hareketli, parti müziği gibi tınlayan şarkılar olduğu kadar blues acılığını taşıyanların da mevcudiyeti geniş aralığı gösteriyor. Kimi zaman 1930'lu yılların nostaljisini taşıyan Cupheads çizgi dizisini kimi zaman da kovboy saloonlarını hatırlamamak elde değil. Bu da amerikanın diğer köklerine indiğimizin alametidir. İşin garibi sakinleştirici bir etkisi vardır.
7,75-/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder