Bir kaç yüzyıl önce Taksim'deki kütüphaneden ödünç aldığım Mars Yıllıkları'nı okumuştum. Bu kitap da bilimkurgu öykülerinden oluşmakla beraber bende diğeri kadar güçlü bir etki yaratmadı. Bu eserin de iyi yanı 8 kola 4 göze sahip uzaylı ya da roketlerin ilkel tasvirleri içermesine rağmen hikayelerin aslında insanın doğasına odaklanıyor olması. Bu da o dönemin bilim kurgu yazarlarını neden sevdiğimizi açıklamada gayet yeterli bir sebep. Aksiyonun arkasında anlatmak istedikleri bir derdin olması, kısacası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder