4 Aralık 2025 Perşembe

Crippled Black Phoenix - Banefyre (2022)

 Grubu bir önceki albümde tanımıştım, geç tanıdığıma da hayıflanmıştım, pek çok benzer ama farklı alt türe dokunan epik ve duygulu bir gotik post rock/post metal yapıyorlardı. Her nedense bu albümde aynı heyecanı yakalayamadım. Bu demek değil ki Ghostland gibi viking havası taşıyan bir destan bizi sallamadı. Özellikle kadın vokalin artışa geçmesiyle daha önce olumluluk olarak bahsettiğim çeşitliliğin de yönü döndü, albümün uzun süresinin de (bir buçuk saatten fazla for seyk!) etkisiyle dağınıklığa dönüştüğünü söylemek mümkün. Bazı parçaların kısa kesilmesi ise elzem olmuş. Bu sefer albümün hatırlattığı diğer grupların ismini saymayacağım. Ama hala bariz şekilde buradalar. Albüm kapağı temayı da işaret eder şekilde pek bir şıklar.

7,50/10

3 Aralık 2025 Çarşamba

The Meads of Asphodel - Exhuming the Grave of Yeshua (2003)

 Grup bu ikinci albümünde de şaşırtmaya devam etmiş. Alışkanlıktan black metal dense gerek, avant-garde metal çünkü yaptıkları iş. Metal kısmı hala (ilk albümle kıyasla)  teneke tukata ilkelliğinde. Ani geçişler sarsmayıcı değil. Aniden akustik gitarın yönettiği melodiler ve arkasından orman hızar ekibi, hani bunlar şaşırtıcı değil. Ama elektronik polka ritimleri girerse araya bak bu biraz garip. Ucuz synth eşliğinde Yahudi ve Arap melodilerini kanıksadık zaten. Yine de On Graven Images'deki oryantal trip hop tekno ambiyans gibi bir havalar nakledilirse kendimizi tutamayıp ağzımızı açabiliriz. Bir nevi Thy Catafalque'ın büyük babası.

7,50+/10

2 Aralık 2025 Salı

KÖFN - POPSTAR (2023)

 İsmi sept manasına denk eden ikilinin dağılmadan önceki bu son kaydı üçüncü albümleriymiş. Bi Tek Ben Anlarım namlı hitini içerir. İkilinin müzikal eğilimleri elektropop ve nağmeli akustikli pop olarak ete kemiğe bürünüyor. Denge başarıyla kurulmuş ve ayrılmaz bir bütün olmuş. Lakin sound o kadar-bu kadar ortalama beğenilere hitap ediyor ki, illaki dinleyicinin kulağında yer ediyor. Zararsız, sound ve söz ve beste, macera yok, pamuk şeker gibi. Dışı sert içi yumuşak elma şekeri hiç değil. Synth tonları da yeniden icat değil. Şarkıları çok dinlemeye de gelmiyor, albümü üç kere dinleyin, tüm parçalar bir oluyor. Hoş, yalın ama sığ meodileri efektlerle süslemek güzel iş. Yıldız Tilbe'li versiyon ise rezalet. Özetle yine de bir şeytan tüyü var ikilide demek mümkün. Bu toprakların popüler müzik tarihinde yer alıp almayacaklarını ise zaman gösterecek. İddialılar bir yere kadar. İddialılarmış, geçmiş zaman.

5,75/10

1 Aralık 2025 Pazartesi

Arif Damar - Günden Güne

 Ben, bu yürekte duramam.

Toplumcu şair Arif Damar'ın gençlik döneminde kaleme aldığı dergilerde yer bulmuş ilk şiirlerinin derlemesi sayılabilir bu ilk eseri. 2. Dünya Savaşı ve hemen ertesi vakitler konuya damgasını vurmuş. Faşizmin işgaline karşı direnen partizanlar ve onların ülkede mücadelesini paylaşan şair çoğu zaman Nazım Hikmet'in gölgesinde kalmakta.

Mısralarımın siperinde de 
düşmana karşı 
yanyana 
        ve omuz omuzayız.
 

Heyecan ve duygu boyutunda değil ama poetik açıdan çoğu kez düzyazıdan ayrı bir yerde konumlanmakta zorlanıyor şiirleri. 

Onsekiz Mayıs Perşembe günü, / Tophane Rıhtım iskelesinde/  dokunsalar aglayacaktım. 

Şiirlerin teması sadece sosyalizm mücadelesi değil Ege'de çocukluk, Kars'ta Erzurum'da  askerlik ve aşk da kaleminin misafiri. Ancak eksendeki mücadelenin çevresinde bir öğe olabiliyorlar ancak.



Öyle seveceksin ki, 
 koskocaman dünyada tek başına kalınca 
 sevdiklerin seni yalnız bırakmasm ... 
 Gün ışığı parmaklığı söküp atsın. 
 taş duvarlar, 
 ha var ha yok ...